28 Ekim 2021 Perşembe

Agora - İzmir. Bölüm 1

 Agora -  İzmir.  Bölüm 1



Mezarlıkbaşından Eşrefpaşa caddesine doğru çıkışta caddeye bakan bir yapı görülmektedir. Halen restorasyonu devam eden bir yer.  Hemen arkasında, Bizans döneminden kalma bir hamam olduğu biliniyor. (Fotoğraf 1).

Bu yapının üzerinde düşünmek gerekiyor. Yapıda, açık olan ve işlevsel olduğu bir kapı bulunmakta (b). Ayrıca i daha sonra kapatılmış olan büyük bir kapının izleri  görülmekte.
Bu kapı bir kaide üzerinde duruyor. Yüksek olan bir kaide. Bu kaide belki de bir rıhtım. 
Yapı ilginç; kullanılan malzemeler farklı. Bir kısmı mermer (beyaz renkli), bir kısmı kahverengi olarak görülen başka bir taş malzeme. Beyaz renkli taş malzeme, büyük olasılıkla bu yapının ilk yapıldığı döneme ait. Daha sonra büyük olasılıkla bir deprem sonucu, bu yapı ciddi hasar görüyor ve hasarlı bölümler kahve renkli taş bloklar ile destekleniyor, bazı bölümlerde başka malzemeler ile kapatılıyor ve bu tamirat ya da yeniden yapım sırasında kapının arkasına farklı yapı ve ilave yapılar ekleniyor. Hamam da bunlardan biri olabilir.  (b) kapısı da, ilk yapılan döneme ait olmasa gerek, kullanılan malzemeler ilk kullanılan beyaz renkli taş malzemeye benzemiyor. 



Bu yapıda bir başka özellik, beyaz renkli taşlarda bulunan işaretler var. Bu işaretler bir harf mi yoksa başka neden ile oluşmuş işaretler mi ?. Harf olarak tanımlayabileceğimiz işaretler " V " ve ters " V " şeklinde olanlar.  Bunlara harf demek çok zor. Bunların dışında çizgi şeklinde olanlar da var.







Antik dönemlerde taşlar üzerine işaret konulması ya da harf yazılması özellikle  Ege bölgesinde görülebilen bir durum. Bir çok neden ile harf işareti konulabiliyor. Agorada gördüğümüz bu işaretler bir harf şeklinde değil. O zaman bunların bir anlamı olmalı.
Richard Pococke, İzmirde gördüğü bir antik dönem yapısında olan taşlar üzerinde bazı düz çizgilerin ve " V " har fine benzer işaretlerin olduğunu belirtmiştir (2). Yazara göre, "V" harfi Roma imparatoru Vesapsianus'u veya taşların bir birleri ile nasıl dizileceğini göstermektedir.

Taşlara, 
1- Taşların çıkarıldığı taş ocağının sahibinin,
2- İnşaatı yapan kişinin.,
3- İnşaatı üstlenen taşeronun isminin baş harfleri de yazılmaktadır (1)
4- Bu harflerin taşa oyulmasının bir başka nedeni de, taşların inşaat ta nerelere yerleştirileceğini , yani taşların dizilim sıralarını belirlenmesini sağladığı bilinmektedir (1)

İzmir agorasında taşlar üzerinde olan işaretler hem "V", hem ters "V" hemde sadece çizgi olarak görülmekte ve bir düzen içinde yerleşim göstermemektedir.  Bu işaretlere bir anlamak ne kadar doğru olur bilemiyorum. 
Bu arada, Belli ki, burada bulunan taşların bir kısmı yıkılan bir başka yerden buraya kullanılmak üzere getirilmiş. Taşların farklı yapıları da bunu göstermektedir.


1- Richard Pococke. A description of the east and sone orher countries. Vol II, Part II. 1745
2- İsmet Emre Usta., İbrahim Alpaslan.:   March 2017. Conference: IV. Uluslararası Taş Kongresi     Batı Anadolu’daki Antik Yapılarda Taş ve Taşçı İzleri Stone and Stonemasons Marks in Ancient Buildings of Western Anatolia.




Osman Koçanaoğulları 
Ekim 29 2021  İzmir







23 Ekim 2021 Cumartesi

Telif hakları

 Telif hakları -  COPYRIGHT


 Blog  (https://okocana.blogspot.com/ ) içinde yer alan her türlü yazı, resim, çizim ve diğer görseller büyük bir emek harcanarak hazırlanmıştır ve niteliği ne olursa olsun, ticari amaç doğrultusunda, yazarın (Osman Koçanoğulları ve okocana.blopgspot.com) yazılı izni olmadan, blog  sayfasında olan halleri ve değişikliğe uğratıldıktan sonra dahi  hiç bir şekilde kullanılamaz. Ticari olmayan bilimsel bir makale ya da yazıda veya internet ortamında, yazarın adı (Osman Koçanaoğulları) ve blog adı olan okocana.blogspot.com adresi kaynak gösterilerek kullanılabilir.


Osman Koçanaoğulları
2018

Bir zamanlar İzmir

 Bir zamanlar İzmir yazıları 


En yeni yayın, listenin en başında olan yayındır. Listeleme, yayınlanmış en eski dosyadan başlamaktadır. En yeni dosya, listenin en sonundadır. Listede bulunan her hangi bir dosyayı tıklayacak olursanız, o dosyayı okuyabilirsiniz. 









































































  

























  
 








Ana sayfa

 Ana sayfa

İçinde bulunduğunuz blog (okocana.blogspot.com),

1- İzmir tarihi ile ilgili dosyaları içeren " Bir zamanlar İzmir " bölümü,
2- Geziler, anılar ve notlar bölümü olmak üzere 2 ana gruptan oluşmuştur.

Sayfaların üst kısmında bulunan yatay menü de olan " Bir zamanlar izmir " ve " Anı, geziler ve notlar  " bölümlerini tıkladığınızda, dosyaların listelerine ulaşabilirsiniz.

Öncelikle, her hangi bir tarih eğitimim olmadığını söylemeliyim. Tarih araştırmacısı da değilim. Bir zamanlar İzmir dosyaları konusunda yaptığım iş aslında çok basit. Bir konuya ilgi duyduktan sonra, konu ile ilgili yerli ya da yabancı ulaşabildiğim yazıları topluyorum. Gidip görebileceğim yer ise gidip görüyorum, fotoğrafta çekiyorum. Sonra hepsini bir araya getirip, sentez yapıyorum. Böylelikle de yazılar ortaya çıkıyor. 
Bir zamanlar İzmir dosyaları, daha çok  günümüze ulaşabilen kültür varlıkları ile ilgili bilgiler verir. Yazılan yazılar, bu güne dek defalarca yazılmış olan konuları değil, daha çok az ya da eksik bilinenler ile hatalı bilinenlere odaklanmıştır.

Geziler bölümünde gezdiğim yerlere ait öğrendiklerimi paylaşıyorum.
Anılar bölümü, çocukluğumdan bu güne dek yaşadıklarım  anlatılmaktadır.
Notlar bölümü ise, farklı konularda facebook sayfalarına da aktardığım yazılar bulunmaktadır.

13 Ekim 2021 Çarşamba

Rum okulundan İsmet paşa ilk okuluna

Rum okulundan İsmet paşa ilk okuluna

Telif hakları vardır. Telif hakları (COPYRIGHT) dosyasını okuyunuz 


Burada söz edilen Rum okulu, Agios Ioannis Theologos okuludur.   

1744 yılında, belki de Agios Ioannis Theologos ( Küçük aya yani kilisesi) kilisesi içinde kilisenin papazı tarafından bir eğitim verildiğini biliyoruz ancak eğitimin dini ya da laik eğitim olup olmadığı konusunda elimizde kesin bir bilgi yoktur. Olasılıkla da dini eğitim verilmektedir (3, 4).

1856 yılında George Rollestone, yazdığı kitapta (1)  İzmir' de iki adet Agios Ioannis Theologos okulu olduğunu yazar. Erkek okulu ( yerini bilmiyoruz), 5-12 yaş öğrencilerin eğitim gördüğü okuldur. 150 öğrencisi vardır. Ücretsizdir. Okulun masrafları Aya fotini kilisesi tarafından karşılanmaktadır. Kız okulu Agios Ioannis Theologos kilisesi yakınlarındadır. Okulun masrafları Agios İoannis Theologos tarafından karşılanmaktadır. 72-100 arasında kız öğrencisi vardır.

1878 yılında bir başka kaynakta (2), Erkek okulun Evangelik okula bağlı olduğu 135 öğrencisinin bulunduğu yazılıdır. Bu kaynakta, kız okulunun 130 öğrencisi olduğu ve okul masraflarının Agios Ioannis Theologos kilisesi tarafından ödendiği yazılmıştır. Bu okulun, kız okulu olarak açıldığı yer, Agios Ioannis kilisesi yakınlarındadır. Yerini tam olarak bilmiyoruz. Belki de, 1904 yılında yapılan yeni binanın olduğu yerde idi. Ama bilmiyoruz. Bu kız okulu ifadesi halkın dilinde yerleşmiş bir ifadedir. 

1904. 

Fotoğraf Agios Ioannis Theologos okulu ve bitişiğinde bulunan ve olasılıkla kilise ya da okul çalışanları tarafından kullanılan binanın (lojman, ofis, pavyon) binasının inşası sonrası, olasılıkla açılış törenini göstermektedir. (Fotoğraf 1),  Bu bölgenin güncel fotoğrafı Fotoğraf 2 de gösterilmektedir.  



Agios Ioannis Theleogos kilisenin adıdır. Bu kilise adı içinde var olan "Theologos" kelimesi, theology (teoloji) kökünden gelmektedir ve anlamı "ilahiyat" yani tanrı bilimi demektir ve din bilimi anlamında da kullanılmaktadır. Bu tanımlamanın, burada daha önceleri de var olan okulların ve fotoğrafını gördüğümüz bu okulun "ilahiyat " eğitimi verilen bir okul olduğunu da kesin olarak göstermez. 

1922 öncesi, bu okulun kız ve erkek karma okul olduğunu biliyoruz ama halkımız belki de o okula hala kız okulu adını veriyordu. 1922 öncesi 4 sınıf, erkek ve bayan olarak 5 öğretmen ve 300 öğrencisi olan bir okuldur (5). Okulun zemin katında 1890 yılında kurulmuş olan dans ve spor okulunun bir şubesinin olduğunu da biliyoruz.Eğitimin laik ya da dini eğitim verip vermediği konusunda bir kesin bilgi yoktur. (5)

1922. İstiklal savaşı sonrası, kaçan ve mübadele ile Rumların Yunanistana gitmeleri sonucu hem kilise ve hem de okul kapanmıştır. 

1923. Ülkemizin eğitim verecek okullara gereksinimi vardır.  Kilise kapalıdır ama, eğitim verebilecek bir bina aranır, Eski Rum okulu açılacak bir okul için uygun görülür. Bu eski Rum okulunun 1. katında bulunan 2 sınıf odası, iki sınıflı bir Türk ilk okulu olarak ve İsmet paşa adı verilerek 1 Ekim 1923 yılında açılmıştır (Fotoğraf 3). Bir sene sonra, artan ihtiyaç nedeni ile dersliklerden bir tanesi ikiye ayrılmış sonuçta 3 adet sınıf elde edilir ve çift (sabahçı ve öğlenci)  eğitim ile toplam 6 sınıflık bir eğitim başlar. 

1929

Artan öğrenci sayısı ve halkımızın eğitime olan arzusu nedeni ile var olan sınıf sayısı yetersiz hale gelir. Bunun üzerine,  okulun zemin katında bulunan ve 1922 öncesi Orpheus (Fotoğraf 4, fotoğraf 4-A)  jimnastik okulunun kullandığı binanın zemin bölümünde 1929 yılında 3 adet sınıf daha yapılır (Fotoğraf 5).  Bunun sonucunda toplam 6  dershane oluşur ve 1929-1930  yılında eğitim beş sınıflı normal eğitime dönüşür. 




1929 Kilise içinde ikamet eden olasılıkla da Lozan sonrası mübadil olarak gelmiş olan 30 kişilk bir grup kilise içinde kalmaktadır. Buraya hangi yıl içinde geldikleri konusunda bir bilgi yoktur. Okul binasına bitişik olan binada var olan bina da (pavyon, lojman) karakol bulunmaktadır. Karakolun "İki çeşmelik karakolu " olduğu yazılmış olsa da burada bir başka karakolun olma olasılığı çok daha olasıdır. Bu yıllarda  İki çeşmelik karakolunun Eşrefpaşa camisinden biraz daha yukarıda olduğunu biliyoruz. Okula bitişik binada olan karakol ya Namazgah karakolu ya da daha sonra kapatılmış bir karakol olması daha olasıdır. 

1930 Okulun zemin katından, kilisenin bahçesine merdivenli yol yapılmış böylelikle okul, kilise ve pavyon bir birleri ile bağlantılı hale getirilmiştir (Fotoğraf 6).  





824 sokağa açılan ve çan kulesinin altında olan kapının okul kapısı olarak kullanılıp kullanılmadığını bilmiyoruz. Eğer okulun kapısı olarak kullanıldı ise, bu kullanım 1930 yılından sonra olmalıdır (Fotoğraf 9 ).  Okulun güneye bakan kapısı, okulun ilk açıldığı andan beri vardır (Fotoğraf 10)




1932-1933 . Kilisenin çan kulesi yıktırılır yerine başöğretmen odası yapılır (Fotoğraf 8). 


1950 yılı sonları. Kilise ve okulun olduğu yerleri bir Yunanlı tarihçi gezer. Kilise binası, pavyon binasının ve okulun sağlam olarak yerinde durduğunu kitabında yazar (3).

1960 lı yılların başında kilise, olasılıkla da pavyon binası da yıkılır. Pavyon binasının olduğu yer, günümüzde bahçe olarak görülmektedir. Kilisenin olduğu yere yeni okul binası inşa edilir. 

1963 - 1964 yılında eğitim yeni yapılan bu bina da ve eski Rum okulu binasında normal eğitime devam edilir. 

1964-1965 öğretim yılında eski Rum okulu binasında bulunan tek sınıf da yeni okul binasına taşınır. Eşrefpaşa caddesi istimlak nedeni ile yıkılan Halk eğitim merkezi eski Rum okuluna taşınır. 

Her ne kadar, yeni okulun bahçesinin batıya bakan tarafında yeni bir kapının açıldığı okulun resmi web sayfasında yazıyorsa da, bu kapının 1800 sonlarında da var olduğu bilinmektedir. 


Kaynaklar

1- George Rollestone. Report on Smyrna. 1856, sayfa 39.

2- Journal of the Royal society of art. 1878. Vol=26. No= 1305, sayfa 923

3- Christos Solomonidis. 1961. Education in Smyrna.

4-   İsmetpaşa İlköğretim okulu. Tarihçe   https://konakismetpasailkokulu.meb.k12.tr/meb_iys_dosyalar/35/01/718977/icerikler/tarihce_218241.html?CHK=7d22d631f340b244c82871078844eca9

5- G. Poulimenos, Smyrna 1922, Guide, ed. Balta Ex anatolon, Athens 2019, p. 108