5 Ağustos 2019 Pazartesi

Agios Ioannis Teologos ( Küçük Aya Yani ) kilisesi ve okulu - İzmir

Agios Ioannis Teologos ( Küçük Aya Yani ) kilisesi ve okulu - İzmir

Telif hakları vardır. Telif hakları (COPYRIGHT) dosyasını okuyunuz 

Kilise ve beraberinde olan yapıların kısa tarihi
Burada   6 yüzyılda Agios Voukolos ve Agios Poicarposa adanmış bir dua evi olduğuna inanılmaktadır. 

1773
yılında
 burada bir dua evi olduğu ve bunun da yangın ile yok olduğu bilinmektedir. Bu dua evi ile birlikte Türklere ve Yahudilere ait bir çok bina ve ibadethane yangın sonucu yok olur.
Yanan bu küçük ibadethane yerine 1778 yılında yeni bir kilise yapılır. Bu kilise hem çok küçük hem de sağlam bir bina değildir.
Bu neden ile bu sağlam olmayan yapının yerine 1804 yılında yeni bir kilise yapılması düşünülür. İşte bu kilise 1960 başlarına kadar sağlam olarak kalan ve bizlerin Küçük Aya Yani kilisesi olarak tanımladığımız Agios Ioannis Theologos kilisesidir.
Şimdi gelelim, 1922 İzmir yangınında yangın bölgesinde olmadığı için yanmayan ve 1960 başlarına kadar ayakta kalan 1804 yılında inşa edile Küçük Aya Yani (Agios İoannis Theologos) kilisesinin ilginç öyküsüne.
1804 yılında bu kilisenin yapımı başlar. İnşaat çatı düzeyine kadar gelir. Ancak çevrede bulunan Türkler bu inşaattan hiç hoşnut değillerdir. Kilisenin çatısı yapılırken,  kilisenin doğu tarafında oturan bir Türk, inşa edilen kilisenin kendisinin denizi görmesini engellediğini öne sürerek kilise inşaatının durdurulmasını ister. Bu nedenle kadıya gider. Gavurların  bir kilise değil bir kale inşa ettikleri ve rüyasında Hz. Muhammedi gördüğünü ve peygamberin kendisine binayı yıkmayı emrettiğini kadıya anlatır. Kadı, kilise inşaatının durdurulmasını emreder ve ertesi gün atına biner ve adamları ile kiliseyi yıkmak üzere yola çıkar. Kiliseye giderken sebze pazarında (Lachanopazaro - Lahana pazarı) birden ölür. Bu olay ile birlikte inşaat da durmuştur. Ölen kadıdan sonra gelen kadıya, olasılıkla Rumlar tarafından görüşme isteği gelir, kadı bu görüşmeyi kabul eder. İzmir'in varlıklı Rumları aralarında para toplarlar ve bir kese içine 100 altın sterlin koyup kadıyı ziyarete giderler. Konuları, kilisenin inşaatının tamamlanmasıdır. Giden ekip, kadıya içi para olan keseyi verirler. Kadı kese de ne olduğunu sorar. İçinde para olduğu söylenir. Kadı kızar.para dolu keseyi geri verir. Kilise inşaatına izin verir ve bu aşamadan sonra olacak masrafların yarısının kendisi ( ödenek) tarafından karşılanacağını söyler ve getirdikleri rüşveti geri verir. Kilisenin inşaatı aynı yıl içinde yani 1804 yılında tamamlanır ve kilise ibadete açılır.

Bu kilise günümüzde yoktur.Kilisenin yapısı ve geniş tarihi bu yazının konusu değildir. Ziyaret edildiğinde günümüzde görülebilen yerler ve kalıntılar, bunların bu yazıda anlatılmaktadır.





1835 tarihinden günümüze dek geçen zaman dilimi içerisinde sokaklar bazı ufak değişiklikler dışında hemen hemen aynidir.
Dış görünüşü itibarı ile gösterişli olmadığı söylenen bir kilisedir. Elimizde kilisenin dış yapısını gösteren kapsamlı bir fotoğraf yoktur (Fotoğraf 1)





Kilisenin içi gösterişlidir (Fotoğraf 2).
Fotoğraf 1804 yılında inşa edilen ve 1960 yılına kadar sağlam olarak kalan Agios Ioannis Theologos (Küçük Aya Yani) kilisesinin içini göstermektedir. Dış yapısı sade olan kilisenin içi çok  gösterişlidir. Günümüze bu kilise içinden ulaşabilen yapı, günümüzde Atina -Nea Smyrni semtinde olan Aya Fotini (Agios Photini)  kilisesine bağışlanan Ikonastasistir. Bu ikonastasis, fotoğrafta  arka planda görülmektedir.
İkonastasis konusu; 
dosyada yazılmıştır.

Kilise 3 koridorludur. Orta koridor Agios Ioannis'e, diğer iki koridor ise Agio Voukolos ve Agios Policarpos' a adanmıştır. Kilisede erkek ve kadınlar bölümü ayrı olup kadınlar bölümü 6 adet sütunla desteklenmiş. (Fotoğrafın bize göre sol tarafı)

Kilisenin kapıları: 

1835 tarihinden günümüze dek geçen zaman dilimi içerisinde sokaklar bazı ufak değişiklikler dışında hemen hemen aynidir.



1835-1837 Greaves planlarında, kilise galeri yapısı ve beraberinde olan çan kulesi henüz inşa edilmemiştir. Burada  o yıllarda gerçek bir kapının olup  olmadığını bilmiyoruz ama , kiliseye giriş olduğu planda görülmektedir.


1876 Lamec Saad planında artık  kiliseye 4 adet giriş görülmektedir.. Bu girişleri Drakopoulos, 1922 yılına ait anılarında anlatmaktadır. ta anılarında anlatmaktadır













Çan kulesi, galeri ile birlikte 1859 yılında yapılmıştır.  Kulenin günümüz İsmet paşa okulu ön bahçesine bakan tarafında, aydınlatma deliği görülmektedir.  Çan kulesine, galeriden başlayan merdiven girişi olasılıkla kapatılmıştır. Merdivenlerin kulenin çan bölümü sahanlığında çıkış yeri bulunmaktadır.














Galeri, kuzeye, 824 numaralı sokağa açılmaktadır. Fotoğraf, galerinin batı yönünü göstermektedir. Doğu tarafında günümüzde iki adet bahçe görülmektedir. Galeri yapısı tonozlu bir yapıdır. İçinde odalar, ayazma bulunmaktadır. Çan kulesi ile birlikte 1859 tarihinde yapılmıştır.    



Asırlık çam ağacından Martha Nicol (1855 yılı) söz eder.  Ayinden  çıkan cemaatin, bu ağaç önün gelip ulusal birlik için saygı duruşunda olduğunu yazar. Ayni bilgiyi Solomonides te verir. Belki de yerel Rumlar burada dua da etmekteydiler. 





5 numaralı kapı:

Fotoğraf 824 numaralı sokaktan çekilmiştir. Kapı, çan kulesi ve galerinin yapıldığı 1859 yılında yapılmıştır. O tarihe kadar 1835 planlarında kiliseye bir girişin olduğunu biliyoruz.

Kapı 824 sokağa açılmaktadır. Gösterişli demir kapısı vardır. Kilise avlusuna bitişik olan galeriden kapıya merdivenler ile inilmektedir. Kapının arkasında çan kulesi, dolayısı ile de galerinin yapımına ait kitabe vardır.  Yunanca yazılan bu kitabenin Türkçe çevirisi şöyledir:
"Çan kulesi Ortodoksların yardımı ile, burada bulunan Ioannis Theologos kilisesini daha ihtişamlı kılmak için 13 Ağustos 1859 yılında sıfırdan inşa edildi."




7 numaralı kapı:
Bu kapı Drakopoulos'un  söz ettiği  kapılardan birisidir. Kapatılmış bir kapıdır. 822 sokağa açılan bir kapıdır.  1876 tarihli Lamec-Saad planında görülmektedir.




































Çizim de 8 numaralı kapı
826 numaralı sokağa açılır.Bu kapı, 1835 Greaves İzmir planında var. Drakopoulos bu kapıdan söz eder. Kapıdan " apano mahalle" ye açılan kapıdan diye söz eder.  Burada bilmediğimiz konu; bu kapıdan kilise bahçesine inan merdivenlerin nerede olduğudur.
Arka planda görülen okul 1804 tarihinde Rum okulu olarak açılan binadır. 1923 yılından 1963 yılına kadar İsmet paşa ilk okuluna ev sahipliği yapmıştır.
Rum okulu ile ilgili geniş bilgi;  Rum okulundan İsmet paşa ilk okuluna adlı dosyadadır.
https://okocana.blogspot.com/2021/10/rum-okulundan-ismet-pasa-ilk-okuluna.html















 Kilise (günümüz İsmet paşa ilk öğretim okulu) ve galerinin doğu kısmında yer almaktadır. 
(a), hep bahçe olarak kalmış bir bölüm olduğu düşünülmektedir.
(b) tarafı, (a) bahçeye göre daha yüksektedir ve burada 1960 yılına kadar, kilise lojmanı olarak kullanılan bina vardır ( Fotoğraf 1 e bakınız). (c) Merdivenler (c) 1930 lu yıllarda, okulun zemin katından bahçeye ulaşılabilinmesi için açılmıştır. Bir dönem burada ( Kurtuluş savaşından sonra,  hangi tarihten itibaren olduğu bilinmemekle birlikte 1927 ye kadar polis karakolu bulunmaktaydı)





Kilisenin yapısı ile ilgili olarak, en eski ve kapsamlı bilgiyi Martha Nicol vermektedir. İzmir- Konak ta bulunan ve günümüze ulaşmayan Sarı kışla, Kırım savaşı (1853-1856) sırasında yararlanan veya hastalanan İngiliz askerleri için askeri hastane olarak kullanılır. Bu yıllar içinde burada bir İngiliz bayan olan Martha Nicol  görev alır. Hemşiredir. Kitabında İzmir ile ilgili çok önemli bilgiler verir (3). Kadifekale den aşağı inerken gördüğü ve ziyaret ettiği  St John  yani Agios Ioannis kilisesini anlatır. Bu kilise ile ilgili oldukça geniş bilgi verir. Kilisenin içinde, ağaç yontma şaheseri olan, üç ayrı bloktan oluşan, İkonaların yerleştirildiği ve ikonastasis olarak adlandırılan, duvara monte edilmiş bölüm vardır. Bu ikonastasis İzmir yangınından çok yıllar sonra, 1946 yılında Yunanistan'a gönderilir. Kilisenin avlusunda, cemaatin, ulusal birlikleri için, önünde saygı duruşu yaptığı (belki de dua ettiği), günümüze ulaşan bir çınar ağacı vardır. Burada şahit olduğu bir cenaze törenini en ince ayrıntısına kadar anlatan Martha Nicol, burada defin yapılmayıp sadece bir tören yapıldığını, mezarın özelliklerini, tören mezarlarının üzerine konan kapağı, cenazenin daha sonra buradan alınarak bir başka Rum mezarlığına defnedildiğini (burned - burried ) geniş bir şekilde anlatır ( bu arada, kitapta bir yanlış yazım vardır; kitabın kilisenin anlatıldığı bölümde burried yerine burned kelimesi kullanılmıştır ). Bu kilisede gömü yapılmadığı bilinmektedir.

Bu kiliseyi önemli kılan, içinde bulunan ve bir sanat şaheseri olan ikonsatasis dir. Bu konu geniş bir şekilde Yunanistan Aya Fotini kilisesine gönderilen Ikonastasis ve diğer eşyalar dosyasında yazılıdır: LINK:
https://okocana.blogspot.com/2019/10/yunanistan-aya-fotini-kilisesine.html

1864 yılında burayı ziyaret eden Atinalı bir gazeteci de bu ikonastasisten söz eder (1) İkonastasisisn kimin tarafından yapıldığı bilinmemekle birlikte sakız adasından gelen bir sanatçı tarafından yapıldığına inanılmaktadır. Yapıldığı tarih 1804 veya 1805 yılıdır. Ayni sanatçının bu ikonastasisin yapımından daha önce 1922  İzmir yangınında, içinde bulunduğu Aya Fotini kilisesi ile birlikte yanan ikonastasisi de yapan sanatçı olduğu düşünülmektedir (1796 yılı) 

Ayrıca, bu kilise belki de İzmir' de inşa edilmiş ilk kilise ya da dua evinin olduğu yerde inşa edilmiştir.

1909 yılında   Lampakis G. yazdığı kitapta bu kiliseden söz eder ve kilisenin ölçülerini verir (Bahçe hariç, kilise  16.45 X 33 metre boyutlarındadır ). Günümüz de var olan İsmet paşa ilk okulunun ölçüleri hemen hemen aynıdır. 



1- Christos Solomonides. 1960. " I ekklisia tis Smyrnis - The churches of Smyrna sayfa 68-83
2- Lampakis G. The seven stars of the Revelation, Athens 1909, Sayfa 200. (Yunanca)
3- Ismeer or Smyrna and it's British hospital  in 1855. By a Lady ( Martha Nicol)., Sayfa 20-23
4- Evangelos Drakopoulos. Ionikes  Mnimes" (Ionian Memories).  2019. Publisher     Ekdoseis Tsoukatou (Athens).  
6- İzmir Karakolları. Akın Hatipoğlu. 
 https://www.caginpolisi.com.tr/eski_sitemiz/98/27-28-29-30-31.htm 

 
Yunanca basılmış olan kitaplardan tercümeler Bay George Poulimenos ve Bay Nikos petalotis tarafından yapılmıştır. 


Osman Koçanaoğulları