28 Mayıs 2022 Cumartesi

Lazaretto veya Lazaret nedir ?

 Lazaretto veya Lazaret nedir ?


© Copyright  Copyright dosyasını okumak için burayı tıklayınız


Kelimenin tam karşılığı için Merriam-Webster sözlüğü, aşağıda olan açıklamaları yazmış. Bunlar;

1- Hastane gibi olan ve bulaşıcı hastalıklar için kurulan bir oluşum,
2- Karantina uygulaması için kullanılan bir gemi ya da yapı,
3- Geminin güverteleri arasında bulunan ve depolama alanı olarak kullanılan yer.

Genellikle, bulaşıcı hastalıkları taşıyanların gözlemde tutulduğu, tedavilerinin yapıldığı kuruluşlar olarak tanımlanmaktadır. karantina yeri olarak tanımlanmaktadır.

Karantina teşkilatları ( https://okocana.blogspot.com/2019/11/mithatpasa-sanat-okulu-askeri-hastane.html ) kurulmadan önce, salgın hastalıklar ile mücadele de karantina uygulamaları, ya gelen gemilerde ( Salgınlar Mısır kökenli olduğundan ve bağlantının gemiler ile yapılmış olması nedeni ile ve var olan hastanelerde yapılmıştır. 1700 yıllarından itibaren, İzmirde var olan hastanelerde Veba başta olmak üzere, İzmirde var olan tüm hastanelerde bulaşıcı hastalıklar için yataklar vardı. İzmirde ilk Veba hastanesi, Rumlar tarafından yapılan 1700 sonlarında açılan hastanedir. Daha sonra Bir başka veba hastanesi de Levantenler tarafından açılmıştır.

Osman Koçanaoğulları
29 Mayıs 2022
İzmir



10 Mayıs 2022 Salı

İzmirin Hanları

 İzmirin Hanları



İzmir hanları dosyalarında, bir çok yerde yayınlanmış bilgilerin tekrarı yoktur. 
Burada, hakkında çok az şey bilinen veya eksik bilinen ya da bilinmeyen hanlardan söz edilecektir.
Yazılan yazıların kaynakları bilimsel olarak bir arşiv belgesine dayanmamaktadır. Öyle olsa idi, şimdiye kadar defalarca yazılırdı. Yazılanların kaynağı, yerel ama sağlam tanıklıklar, bazen fotoğraflar bazen de çizilmi olan eski İzmir planlarıdır.

İlgili dosyalar

7 Mayıs 2022 Cumartesi

Amazon ya da Apollo büstü. İzmir- Kadifekale

 Amazon ya da Apollo büstü. İzmir- Kadifekale



© Copyright  Copyright dosyasını okumak  için burayı tıklayınız




Dosyanın konusu, Kadifekalede bulunan Amazon ya da Apollo büstünün bulunma ve sonra başına neler geldiğinin anlatısıdır. 
Araştırmacılar tarafından İstanbul arkeoloji müzesinde olduğu söylenen büst için İstanbul arkeoloji müzesine elektronik posta ile yazı yazdım. Gelen cevapta, envanterlerinde, İzmirden gelen böyle bir büstün olmadığı tarafıma iletildi.

Bugün İzmir olarak kullandığımız isim de, Smyrna kelimesinin dönüşmüş biçimidir.   Smyrna tamamen Anadolu kökenli bir kelimedir. Eski İyon lehçesi, isimlerin başına "i" belirleme sözcüğü getirilerek, kentin adını "İzmirni" olarak söylemiştir. Bu gün kullanılan İzmir sözcüğü işte bu kökten gelmektedir.

Efsanelere göre Amazonlar Anadolu' da yaşamışlar ve birçok kent kurmuşlardır. Bu kentlerden biri de İzmir'dir ve ismini bir Amazon Kraliçesinden almaktadır. İzmir çevresinde Elektdi isimli bir kavim yaşamaktadır ve Amazonlar ile yaptığı savaşı kazanır. Mağlup olan Amazonların kraliçesi olan Smyrna, galip olan Elektdi kralı ile evlenir ve kente, onun adı olan  " Smyrna" adı verilir.

Büst, vücudun omuzlar ile birlikte göğüsten yukarı kısmı büst olarak ifade edilmektedir. Batılı kaynaklarda bu tanıma göğüs üst kısımda eklenmektedir. 

Günümüzde "Kadifekale "olarak bilinen , antik çağ adı "Pagos" olan tepede kale surları içinde bir büstün bulunduğu 1718 yılında İzmire gelen Fransız gezgin M. Pitton de Tournefort  tarafından yayınlanır (1). (Çizim 1). Bir başka gravür de  R Walsh tarafından 1836 da yayınlanmıştır (Çizim 2). Her iki gravür de bir birlerine çok benzemektedir. 





1718 tarihinden sonra İzmire gelen gezginlerin hemen tamamı bu büstten söz eder. Bazıları, büstü kapsamlı tanımlar, bazıları kendinden önce gelen gezginlerin notlarından alıntıları kitaplarında yayınlarlar. Hatta bu alıntı, bazen alıntı yapılan kitap ile bire bir aynıdır. 
Büstten söz eden kitapları incelediğinizde, bazı gezginlerin büstü gerçekten görüp görmedikleri hakkında da kuşkuya da kapılırsınız. Bu kuşkular büstün bulunduğu yer konusunda da vardır.
1856 yılına kadar olan dönemi, genel olarak özetlemek gerekirse, 
1- Büst, kalenin batı (kuzey-batı) kapısı girişinde sağ taraftadır. İlk gören kişi büstün duvar içinde bir oyukta (niş)  olduğunu yazarken, diğerleri, kurumuş bir çeşme yanında ve ya bir lahit üzerinde olduğunu anlatır.
2- Büst, sadece bir büst olarak mı yapıldı yoksa bir hjeykelden mi parça olarak alındığına ait, 1856 yılına kadar bir bilgi yoktur. Bu tarihte Martha Nicole, bazı bilgilerti aktarmaktadır. 
3- Büstün özellikleri içinde, saçların bukleli (dalgalı) oluşu, devasa boyutlarda olduğu (3 feet= Yaklaşık 1 metre boyunda), burun sağ uç kısmının tahrip olduğudur. Bu zedelenmenin, büstün mişan tahtası olarak kullanıldığına bağlayanlar da vardır. 
4- Büstün Amazona mı yoksa Apolloya mı ait olduğu tartışmalıdır. Apollana ait olduğunu iddia edenlerin dayanak noktalaraı, Amazon büst, para, heykellerinde omuzları üzerinde, iki tarafı keskin bıçak taşımaları olarak betimlenmiş olmalarıdır. Gravürlerd ve anlatılarda bu tür bir tasvir yoktur.
Yıl 1856. Büst ile ilgili gen,ş notların yazıldığı bir tarih. 1853-1856 yılları arasında Kırım savaşı vardır. İzmirde bulunan sarı kışla yaralı ingiliz askerleri için, asker hastanesi olarak  1855 ve 1856 yılının ilk aylarında yaralı ingiliz askerleri için, asker hastanesi olarak kullanılmaktadır. 1955 yılında bu hastaneye Martha Nicole olan gönüllü bir hemşire gelir. Yazdığı kitapta kendisini " A lady " olarak tanımlar. İzmirde bir konsolos ile tanışır, bu kişinin ad ve soyasının baş harflerini veriri, konsolos Prusya devletinin İzmir konsolosu  Spiegelthal dir. Mrtha Nicole den bir sene sonra bir başk gezgin olan   Nassau W. Senior da bu konsolos ile tanışır. Bu konsolos kimdir.  Antik eser toplayıcısıdır, Ege bölgesi ve Anadolu da tarihi kiliselerde kazılar yapan, bulduğu antikaları da Londrada satan birisidir. Açıkçası bir tarihi eser kaçakçısıdır. Martha Nicole ve Nassau W Senior' a büst hakkında farklı hikayeler anlatır. Prusya konsolosunun Martha Nicole' e anlattıkları, sonuçta doğruya en yakın olan anlatıdır.
Şİmdi bu iki kitapta olan yazaılanlara bakalım. 
Önce 1856 tarihinde Martha nicole ile başlayalım. Konsolos bir kaç sene önce kadifekaled yamaçlarında Bir devasa Jupiter heykelinin bulunduğunu söyler. Dikkat ederseniz, yazı Jupiter heykeli ile bşlamaktadır. Ya konsolos yanlış söylemiştir ya da Martha Nİcole yanlış hatırlamıştır. Martha Nicole, heykelin bu konsolos tarafından bulunmuş olabileceğini de söyler. Konsolos durumu kendi hükümetine iletir. Ancak bulunan heykelin dedikodusu İstanbula kadar ulaşmıştır. O dönemlerde, padişah, Osmanlı sınırları içerisinde bulunan her türlü heykel başının İstanbula gönderilmesi için bir ferman yayınlar. Heykel çok büyüktür. Bunun üzerinde heykelin başo kesilir, bir sandığa konur. Geri kalan parçalar ortda bırakılır. Heykel başının saklanacağı en güvenilir yer Sarı kışladır. Heykelden heri kaanların Berline gönderidiği Martha nicole düşüncesi olarak aktarır. Konsolos, heykelin başının kendisine verilmesi konusunda da paşadan söz alır. Bu arada, görevli paşanın yerine, bir başka paşa gelir, heykel başının konulduğu sandığı bir adaya koydurtur ve odanın kapısını da çiviler ile kapatılır. Aradan bir zaman geçer, bir gün Martha Nicole, hastanede odasından dışarı baktığında, konolosun tarif ettiği heykel başını görürü. Burun sağ tarfınad olan, ağız köşsine kadar inen zedelenmenin olduğu heykel başı.  Gördüğü, daha önceki yıllarda tarif edilen heykel başıdır.Martha Nİcole, bu başında Berline gitmiş olabileceğini düşüncesini kitabında belirtir.
Bu anlatıda, heykelin Jupiter olduğu  ve kalenin eteklerinde bulunduğu yazıldır. Heykelin tüm vücüt olup olmadığı belli değildir ama Jupiter heykeli olmadığı da aşikardır.  Büstün, zaman içinde kale duvarları dışına taşınmış olabileceği düşünülebilir.
Bir yıl sonra bir başka gezgin  Nassau W. Senior   ayni konsolos ile tanışır. Bu büst ile gezgine farklı bir hikaye anlatır. Kapılardan birinin girişinde devasa bir büst vardır. İstanbul, bulunan her türlü eski sanat ederinin, özellikle de baş heykellerinin İstanbula gönderilmesi emrini yayınlar. Büst, duvarda bulunduğu terden koparılır. Ferman sadece baş heykelleri ile ilgili olduğundan, baş, gövdeden ayrılır ve İstanbula gönderilmek üzere, kaleden aşağı yuvarlanır. Boyun ve omuzlar yerinde bırakılır. Bu parçaları konsolos Berline gönderiri. Aaşağı yuvarlanan büstten İstanbulun haberi olmaz ve orada, zaman içinde yok olur gider ( kireçe döndürülmüş olma olasılığından da söz eder). Nassau W Senior büst hakkında daha fazla bilgi vermez ama, anlattıkları, büstün çok büyük bir ihtimal ile Amazon ya da Apollaya ait olduğunu göstermektedir.
Görüldüğü gibi, bir konsolso, iki kitap yazarı ve büst ile ilgili iki ayrı hikaye.
Aradan yıllar geçer. 1878 yılında, gezginler için hazırlanmış bir el kitabında, İzmirde gezilecek yerlerin içerisinde Sarı kışla ve bu kışlanın talim alanı arkasında olan Amazon büstünün olduğu yazılır.
 Tüm bu anlatılardan ortaya çıkan durum;
1- Kadifekalenin batı ( daha doğrusu kuzey-batı) kapısından girişte sağ tarafta, sur duvarı içinde olan bir büst var. 
2- Büstün devasa boyutlu olduğu söylenmiş (yaklaşık 1 metre boyunda). Büstün sadece baş kısmı var. 
3- Büstün Amazona mı yoksa Apolloya mı ait olduğu tam olarak ortaya konulamamış.
4- Büstün özellikleri; burun sağ alt kısmında ve ayni tarafta ağız köşesinde zedelenme var. Saçları dalgalı. 
5- Büstün İstanbula gönderilmek üzere yerinden çıkarıldığı doğru olmalı. 
6- Büstün baş dışında geri kalan   kısmı Berlinde olmalı.
7- 1850 lerde İzmirde görevli Prusya konsolosu, büstün peşinde olan, eski eser kaçakçısı biri.
8- Büst, İstanbula gönderilmek üzere, Sarı kışlada korumaya alınmış. Ancak, korumanın çok etkin olmadığı ortada. 
9- 1878 yılında büst hala sarı kışlada.


Kaynaklar.

1- Relation d'un voyage du levant. M. PITTON DE TOURNEFORT. 1717
2- A journal kept in Turkey and greece.  Nassau W. Senior . 1859. Sayfa 194.
3-  Ismeer or Smyrna and it's British hospital in 1955. By a lady. Sayfa 
4- Travels in Asia Minor.  Richard Chandler .Travels in Asia Minor: Or An Account of a Tour Made at the Expense of the Society of Dilettanti 1817
5- A residance in Constaniople.    Rev. R. Walsh Vol 2, 1836
6- A Voyage performed by the late earl of Sandwich. Round The meditteranean in the years 1738 and 1739. Second edition. 1807
7-Handbook for travellers in Constaniople and Turkey in asia. John Murray. 1878






Osman Koçanaoğulları
2022
Mayıs 7