7 Eylül 2018 Cuma

9 Eylül 1922- İşgalden Kurtuluşa -1

9 Eylül 1922- İşgalden Kurtuluşa -1

 © Copyright  Copyright dosyasını okumak için burayı tıklayınız



Yarın 9 Eylül. Tarihimiz de çok önemli bir gün. Hani artık, üzerinde pek durulmayan gün.
Sokağa çıkın ve 9 Eylül gününün önemini. yoldan geçen insanları çevirip sorun. Bir çok kişi, doğru yanıtı veremeyecektir. Bu bireylerin çocukları da doğal olarak günün anlamını öğrenemeyecektir. Bir kaç kuşak sonra, 9 Eylül gününün anlamı çok az kişinin belleğinde kalacaktır.
Yarın, her ne kadar pazar günü olsa da bu güne özel olarak erken kalkın çocuklarınızı yanınıza alın, o törenlere götürün. Götürün ki, onlar da başımıza nasıl ve kimler tarafından çoraplar örüldüğünü, bu vatanın nasıl ağır bir bedel ödenerek kurtarıldığını öğrensinler.
Burada sizler ile önce bazı fotoğraflar paylaşacağım. Aşağıda ki 1 ve 2 numaralı fotoğraflar, Yunan işgal ordusunun 15 Mayıs 1919 günü İzmir'e çıkışını göstermektedir.




Bu işgali sevinçle kutlayanlar da var. Bunlar, yerel Rumlar ve bir kısım Levantenler. Aşağıda yerel Rum kızlarını gösteriyor. Papaz, bu karşılamada, Türk kanı içmenin sevaplarından söz ediyor.


Olay sadece bu kadar mı ?. Asla değil. O gün Türklere karşı katliamlar işlendi. Onların fotoğrafları yok, onları çekecek fotoğrafçı yok. O günün tabloları var. Bu tablolar Vittorio Pisani adlı ve İzmir doğumlu bir İtalyan ressama ait. İşgal gününü yaşamış, o günleri tablo olarak yansıtmış bir ressam. Fotoğraflara yansımayan katliamlar.



Yukarıda bulunan resimler Pisani tarafından yapılmışolup aşağıda bağlantı adresi verilen kaynaktan alınmıştır.
Aşağıda, Pisani ile bilgilerin yer aldığı yazının bağlantı adresini de vereceğim. Oradan aldığım bazı bilgileri de sizler ile paylaşacağım. Yazar Ecz. Celal Öcal bey.
Kaynak


O yazıdan alınan bazı bölümleri aşağıda sizler ile paylaşıyorum.
Vittorio yirmi yaşında bir delikanlıydı, 15 Mayıs 1919 günü erken saatte evinden çıktı Kordon'da yürümeye başladı, ortalık mahşer yeri gibi kalabalıktı. Deniz kıyısında karaya yanaşmış olan Patris vapurunu, vapurdan inen Yunan askerlerinin İzmir Metropoliti Hirisostomos tarafından karşılanarak takdis etmesini, Türk kanı içmeye çağırmasını, Yunan askerlerinin öldürdüğü Türklerin ayaklarından sürüklenerek denize atıldığını gördü.
Hükümet Konağı önüne geldiğinde, orada da başka bir katliama daha tanıklık etti. İlk kurşunun atılmasından sonra Yunan askerleri paniğe kapılmış, halkımızın üzerine rastgele ateş etmeye başlamışlardı. Bu katliam devam ederken birden Allah'ın hikmeti, gökten sağanaktan boşanırcasına yağmur yağmaya başladı. Bu durum daha fazla ıslanmak istemeyen Yunan askerlerinin ateş kesmesini sağladı. Şiddetli yağmur insan kaybımızı önlemişti. Gördüğü  katliamı durduramamış olmanın derin sızısını, yüreğinde hissetti.
Sonra kurtuluş. Kan ile ödenen bir süreç. Hepimiz biliyoruz.

Aşağda o günü hatırlatacak bir kaç fotoğraf










Osman Koçanaoğulları

İzmir



Fuar anılarım - 1

Fuar anılarım - 1

© Copyright  Copyright dosyasını okumak  için burayı tıklayınız






Fotoğraf kaynağı

 http://www.egeninsesi.com/haber/42169-eski_izmir_fuari_kaderine_terk_edildi

Yukarıda bulunan fotoğrafta (X) ile işaretlenen yerin, fuarın açılması öncesi, büyük göl de yapılan temizlik ve zemin boyama sırasında çok önemli bir işlevi vardı. 
O işaretli terde yaklaşık 1 x 1 metre boyutlarında derin bir çukur bölge vardı. Belki daha büyüktü , tam olarak hatırlayamıyorum. Gölün suları boşaltılırken, gölde bulunan balıklar buraya sevk edilirdi. Göl temizliği bitince göl doldurulur böylelikle de balıklar tekrar gölde yüzmeye başlarlardı.
Balıkların oraya toplandığı dönemde, biz çocuklar ellerimiz de kavanozlar ile ya da teneke konserve kutuları ile oraya gider ve görevlilerden balık isterdik. Bir kaç tane verirlerdi. Eve götürür ve onlara bakmaya çalışırdık ama yaşamazlardı. Annem, balığın ölmesine çok kızmıştı. Bir daha da almaya cesaret edemedim.

İkici anım, Basmane giriş kapısında bilet gişesinin üzerinde olan levhanın siyah zemini üzerinde sarı yaldızla yazılmış olan Amerikan doları fiyatı idi. Fuarın açılış öncesi pavyonların yerleştirme döneminde, arkadaşlar ile fuara çok sık giderdik. Bizden giriş ücreti almazlardı.  Pavyonların hazırlanması ilgimizi çekerdi. Bir gün gişe üzerindeki o tabelanın üzerine bir kağıt yapıştırıldığını gördük Üzerinde  1  doların 9 lira olduğu yazılıydı. Kağıdı kaldırdım, tabelanın üzerinde  1 doların galiba 3 lira olduğu yazılı idi. Ne anlam ifade ettiğini o yıllarda bilmiyordum. Devalüasyon olduğunu yıllar sonra öğrenmiştim. Her halde ilkokul 2. sınıfta idim. İşin açıkçası Doların ne olduğunu da bilmiyordum. Ağabeylerimden Amerikan parası  olduğunu öğrenmiştim. O tabela her halde gelen turistler için oraya asılmış olmalı. Dönem Türk parasını koruma kanunun çok sıkı olduğu dönemler. Döviz bozma işlemi için orada her halde bir resmi görevli vardı. Görmedim, hatırlamıyorum.

Fotoğraf alıntıdır

Osman Koçanaoğulları
  .

3 Eylül 2018 Pazartesi

Basmane yer altı galerileri ya da Tünelleri

Basmane yer altı galerileri ya da Tünelleri

 © Copyright  Copyright dosyasını okumak için burayı tıklayınız


O bölgenin çok eski yerleşikleri, bu galerileri ya görmüştür ya da büyüklerinden duymuştur. Bu  Roma yapılarının kalıntılarıdır, Vali Kazım Dirik' in yazdığı resmi raporda da bu durum anlatılmıştır. Bu raporda Basmane garından Keçecilere kadar olan bölümde ki yükseltilerin altında tarihi eserler olduğu belirtilmiştir. 
Eski yerleşikler, bu galerilerin Kadifekale' ye çıkan yollar olarak tanımlamıştır. Bu galerilerden bir tanesinden, kanlar içinde bir afro-Türk' ün çıktığı ve evdeki kadınların çığlıkları sonrası da çıktığı yerden geriye kaçtığı, ayni gün evin erkeği eve geldikten sonra  6 at arabası moloz ile bu galerinin kapatıldığı  anlatılmıştır.
Ben bu galerilerden bir tanesi günümüzde kullanılmayan Sadık bey otelinin altında bulunmaktadır. 
Fotoğrafta kırmızı daire içinde ki alan bir galeridir. Muhtemelen de bir yapı kalıntısıdır. Ben içini görmedim ama benden büyük olan kardeşlerim ve orada oturan benden yaşlı kişilerin burayı gördüğünü biliyorum.
Benzer yapı, Fevzipaşa bulvarı üzerinde bulunan eski Şifa hastanesi altında da vardır. Bildiğim kadarı  ile kafe olarak kullanılmıştır. Şu anda kapalıdır.
Bir diğeri, günümüze ulaşamayan Kalender meyhanesidir. Bir tamirat ve restorasyonu sırasında içeri girip baktım. Bir yaşlı usta çalışmaktaydı. Tavanı tonozlu olan yapının zemini de çok eski taş plakalar ile döşeliydi. Girişi kapısının karşı duvarının arkasında galerinin ilave bölümlerinin olduğunu o yaşlı usta söylemişti.

Aşağıda ki fotoğraflar, eski Şifa hastanesi günümüz Diş hastanesi altında bulunan galeriler ve yerleşimleri göstermektedir. Fotoğraflar Atilla Özdemir bey' e aittir. Verdiği izin ile bu sayfada yayınlanmaktadır










Osman Koçanaoğulları