23 Mart 2022 Çarşamba

İzmir kara gümrükleri

 

İzmir kara gümrükleri




İzmir  Osmanlı döneminde  İzmir - Aydın tren hattının açıldığı 1856 yılına kadar olan sürede de hem kara yolu hem de deniz yolu ile çevre yerleşim yerlerine bağlanmış  bir şehirdir. Bu bağlantı antik dönemde de vardı.

Şimdi haritalar üzerinden gidelim. Aşağıda, kara yollarını kapsamlı bir şekilde gösteren 1834 tarihli Copeland haritasında bu yolları izleyebiliyoruz. İç Egeden, kuzey Egeden (Bornova, Karşıyaka, Karşıyaka'dan sonrası) Buca'dan İzmir'e girebilmek için tek geçiş noktası Kervan köprüsüdür (Karavan köprüsü, günümüz Kemer köprüsü). Bu köprü ayni zamanda bir gümrük kapısıdır. İnsanların gelip geçtikleri bu köprü, İzmir'e gelen mallar ile İzmir'den iç bölgelere giden ticari malların geçmek zorunda olduğu bir yerdir. Yüzyıllarca böyle görev üstlenmiş  bir köprü. Bu köprüden geçerken, yayaların bir ücret ödedikleri konusunda bir kayıt, şu ana kadar görülmedi. Ancak, ticari malların hatta valizlerin bile kontrol edildiğini gezginlerin anlatılarından biliyoruz. 
İzmir'e gelen ticari malları taşıyan deve kervanları, bu köprüye geldiklerinde durduruluyor. Gümrük vergisi, taşınan malların değerine göre ödeniyordu. Ne kadar değerli mal, o kadar gümrük ücreti alınıyordu.  Bir gezgin İzmir'e çevreden gelen sebzelerden dahi ücret alındığını yazmış. Burası bir "Kara gümrük " kapısıdır. 
19 yüzyılda, İzmir'e gelen kervanlar ile ilgili ferman yayınlanmış. Ferman'a göre, geçiş ücreti ödendiğinde, develerin 
Yeşildere kenarında(  Batılıların Meles diye yanlış olarak tanımladıkları bir deredir)  dinlenmelerinden-sulanmalarından ücret alınmaması ve develerin yemlerinin verilmesi emredilmiş. Gezginlerden bir tanesi, İzmir'den çıkışta, tüm çıkan kişilerin eşyalarının arandığını yazmış. Bu durum, ayni zamanda burasının bir gümrük kapısı görevini de gördüğünü anlatmaktadır.
Bu ücret ödenmesinin Osmanlının ilk dönemlerinden beri, farklı adlar altında alındığı biliniyor. İç gümrükler 1843 yılından itibaren kaldırılmaya başlanıyor. Tam olarak kaç yılında kaldırıldığını bilmiyoruz. 

Şimdi gelelim Kemer köprüsüne. İç gümrükler kaldırılıyor ama, yine de buradan İzmir'e giriş yapan ve  İzmir'den'  ihraç edilen, özellikle de İran kaynaklı halı, gibi ticari mallar. Muhtemelen gümrük işlemi bir müddet daha devam etmiştir. Ne zaman sonlandırıldığı hakkında bir kayıt bulamadım. 

Bornovaya giden paralı yol da bir başka gümrük kapısıdır. 1876 tarihli Lamec- Saad planında bu durum Octroi olarak tanımlanmıştır.


Bornova paralı yolu açıldıktan sonra, Kervan yani günümüzde bilinen adı ile Kemer köprüsünün eski aşırı hareketliliğini kaybettiği biliniyor.




İkinci kara yolu bağlantısı, Kemer köprüsü gibi antik çağdan beri var olan bir yol. Aşağıda bulunan harita da bu yol gösterilmiştir. Bu yol antik çağlarda İzmir'in Efes kapısı olarak bilinir.





Günümüzde mezarlıklar yok, ama yol var. Hatta bu yolun Eşrefpaşa pazar yerinde, antik dönemden kalma taş döşemeli yol parçası da var. Burada böyle bir kontrol noktası var mı, bilmiyoruz. 1843 öncesi, bu yönden gelen, yerli ya da yabancı kökenli ticari malların Kemer köprüsünden geçmiş olmaları gerekir ya da burada var olan bir kontrol noktasında vergiyi ödedikten sonra şehir içine giriş yapmış olmaları gerekir.

İzmir ticareti artınca Kemer (Karavan) köprüsüi kuzey Ege ve İç Egeden gelen malları taşıyan kervanlar için yeterli olmamaya başlar. Çözüm, Bornova ve Kuzey Ege için bir yol düşünülür. Sonuçta da bu yol yapılır. Bu yol 1861 tarihinde açılır. Yolu kullanmak için var olan köprünün başında bir ücret alınır. Yol paralı yol ya da paralı köprü olarak adlandırılır. Gümrük vergisi değildir. Yolu kullanma bedelidir. Bu yol, kuzey egeden hatta iç egeden kervanlar için kullanılmaktadır..
Paralı olma özelliği kaç yılına kadar sürmüştür bilmiyorum.


Osmanlıda, harici ve dahili gümrükler olmak üzere 2 tip gümrük vardır. Harici olanlar, yabancı bir ülke ile olan sınırlarda  bulunurken, harici gümrükler büyük ticaret merkezi olan şehirlerde bulunmaktadır. İzmir, liman kenti olduğu için hem deniz yolu ile Harici hem de kara yolu ile de dahili gümrüğe sahip bir kenttir. 

Osman Koçanaoğulları