6 Temmuz 2018 Cuma

Halkapınar gölü (Diana hamamı) ve deresi. Zaman içinde değişiklikler

Halkapınar gölü (Diana hamamı) ve deresi. Zaman içinde değişiklikler

© Copyright  Copyright dosyasını okumak için burayı tıklayınız

Bu dosyanın konusu Diana hamamı olarak tanımlanan Halkapınar gölü'dür.
Bu yer neresidir ?. Yer tanımlama konusunda bu bölgeyi tam olarak bilmeyenlerin hatalara düştüğü biliniyor. 
Yüzmeyi bu göllerden birinde öğrendiğini söyleyenler. acaba hangi gölden söz ediyorlar ?. Bir zamanlar burada, bir birinden bağlantısız 3 adet göl yapısı vardı. 
Bu bölgede  1970 li yılların başlarına kadar var olan, günümüze ulaşamamış bir göl ve bir azmak'tan da söz etmek gerekecek.
Bu üç yapı da günümüze ulaşamamıştır.

Zaman içinde bir yolculuk yapalım.
Uyum açısından , günümüz durumuna bakalım (Çizim 1)


Şimdi, eski tarihli İzmir planlarına (haritalarına) bir bakalım. 


Her iki harita da bu alanı izleyebiliyoruz. Hem Diana hamamını, hem de halk tarafından yine " göl- Halkapınar gölünü ve azmak yapısını izleyebiliyoruz. Bu konulara açıklık getirmek gerekecek. 
Diana hamamı; Mitoloji de yeri olan ve gerçek Meles çayının doğduğu su kaynaklarının olduğu bir göl. Berrak ve içilebilir su kaynakları tarafından oluşturulmuş bir göl. Halkapınar ya da Kumpanya suyu olarak İzmir' in su gereksinimini sağlamış bir göl. Daha sonraları burada bir su fabrikası yapılır (1895) ve İzmir'e su sevk edilir. Günümüzde, buradan alınan su halen şehire verilmektedir. Burada yapımına başlanan belediye binaları nedeni ile bu kaynakların olduğu alan yok edilmektedir. Eskilerin "yüzmeyi öğendiğim " dediği göl burasıdır. Yaz - kış akan bir dereye, yani Halkapınar deresi ile denize açılmaktadır. Su fabrikasının yapımı sonrası, bu su drenajı, fabrikanın kanalları ile oluşmuş. Tarihi bi alandır. Bu arada bir antik dönem mabedi olduğunu da biliyoruz. Bu göl, metro istasyonunun görülebilen bir göl değildir.
Burada ikinci göl yapısı, Metro istasyonunun güney tarafında kalan alanda idi. Bu göl yapısının, denize ulaşan bir yapısı da yoktu. Son zamanlarında, yani bataklığa döndüğü dönemlerde çok pis kokardı. Günümüzde yerinde Atatürk stadyumu, spor salonu ve sanayi bölgeleri vardır. Yer seviyesinden daha alçak zemine sahip olduğundan, hem yağışlı dönemlerde hem de daha eskilerde Halkapınar çayından gelen sular ile dolar ve bir göl oluştururdu. Suyu temiz değildi. 1970 başlarında önce sazlıklar oluştu sonra da bataklık haline geldi. Kurutuldu ve o alanlara spor kompleksleri yapıldı. Bir zamanlara, suyu daha temiz iken, kenarında bu gölün kenarında bir zamanlar (1950 ortaları)  Altın Ördek kır kahvehane'si var idi. Burası bir ara Demirspor lokali de olmuştu. 1960 başlarında halen var olan bir yapı idi.
Burada 3 göl benzeri yapı, günümüz Halkapınar metro istasyonunun batısında olan "azmak " yapısıdır. Deniz ile bağlantılı idi. Çok kirli bir deniz suyuna sahipti. Bataklı idi. Kurutuldu
Bu üç yapı da günümüzde artık yok.
Sonuç olarak, Halkapınar gölü ve diğer göl ile azmak, 1950 li yıllar ve öncesinde daha temiz bir şekilde var idi.

Yukarıda bulunan günümüz haritada ( Çizim 1) var olan;
1- Atatürk Stadı
2- Halkapınar metro istasyonu (Eski Basmane-Bornova tren hattında, Halkapınar tren istasyonu),
3- Halkapınar (Diana hamamı) gölünün olduğu yer,
4- Halkapınar deresi
5- Eski paralı köprü. Bu köprüden geçtikten sonra, Çınarlı üzerinden, eskiden ağaçlıklı yol olarak  bilinen yol ile Bornova'ya gidilir.

Günümüzde bu durumda olan bu alan acaba eskiden ne durumda idi ?. Günümüzden geriye doğru gideceğiz.

1960 lı yıllardan,1970 yıllarının başına kadar olan dönemde (Çizim 2)



























Osman Koçanaoğulları