İnleyen (howling dervishes) dervişler - İzmir
© Copyright Copyright dosyasını okumak için burayı tıklayınız
Bu dosya, yayın tarihine not düşmek için yazıldı. Ne olur ne olmaz.
Bir gezgin tarafından yazılan kitapta, Kadifekale eteklerinde, Aya Yani kilisesine yakın bir yerde var olan Rufai tekkesi ile ilgili geniş bir yazı okudum. Merak ettim. Acaba doğru mu idi ?. Oralara gittim. Yapılar çok değişmişti. Kesin olarak yer belirleyemedim sadece olabileceğini düşündüğüm bir yer vardı ancak yine de emin olamadım. Başka bir yerde de çok geniş sayılabilecek bir yazı buldum. Okudum, kroki çizdim. Yazan kişi, bu kadar hayal ürünü bir şey yazamaz dedim. İkna oldum. Sonra Orhan beşikçi ' ye konuyu açtım. Araştırdık. Olası bir yer de gördük. Yüzde yüz burasıdır diyemedik. Ancak Tekke ve zaviye kanunu sonrası burasının da kapatıldığını, evin ve dergahın değişikliklere uğramış olabileceğini de düşündük. Daha sonra gittiğimde bu yapının da yok olduğunu gördüm. Artık, burası da yok. Bulunup görülmesi, artık mümkün değil.
Sonra bir başka bey, Bedri Cumhur Doğu bey ile yazıştık, sonuçta dergah doğru idi. Bedri bey, bu dergahın tamiri ile ilgili bir belge de buldu. Belgeleri aşağıya ekledim.
Belgenin ekran görüntüsü
Başbakanlık Arşivi belgesi "Tarikat-ı Rifaiyye şeyhlerinden Moralı Mustafa Efendi'nin İzmir'de bina ettirdiği dergahın tamiri."
Yazının günümüz Türkçes,ne çevirisi (Bedri Cumhur Doğu tarafından çevrilmiştir)
Dahiliye Mektubi Kalemi Müsevvedatına Mahsus Varakadır
Evkaf-ı Hümayun Nezaret-i Celilesine
Tarikat-ı aliyye-i Rifaiyye’den Moralı merhum Şeyh Mustafa Efendi’nin İzmir’de bina ve ihya eylediği dergah-ı şerifin bu gûne varidatı olduğundan postnişini ve şeyh-i mumaileyhin mahdumu olup bu kerre Dersaadet’e gelen Şeyh Seyyid Zeynelabidin Efendi tarafından muhtac-ı tamir bulunan dergah-ı şerif-i mezburun ihyası emrinde vuku bulacak müracaatın ... lüzumunu mutazammın Aydın vilayet-i celilesinden mebus tahrirat leffen irsal kılınmış olmağla mealine nazaran iktiza-i hâlin icra olunmasına himem-i aliyye-i asafaneleri derkar buyurulmak babında. 20 Kanunisani 1307 tarihli
Moralı Mustafa efendinin mahdumu(oğlu) Şeyh Seyyid Zeynelabidin efendi tamir dilekçesi
Belgenin ekran görüntüsü
Başbakanlık Arşivi belgesi "Tarikat-ı Rifaiyye şeyhlerinden Moralı Mustafa Efendi'nin İzmir'de bina ettirdiği dergahın tamiri."
Yazının günümüz Türkçes,ne çevirisi (Bedri Cumhur Doğu tarafından çevrilmiştir)
Dahiliye Mektubi Kalemi Müsevvedatına Mahsus Varakadır
Evkaf-ı Hümayun Nezaret-i Celilesine
Tarikat-ı aliyye-i Rifaiyye’den Moralı merhum Şeyh Mustafa Efendi’nin İzmir’de bina ve ihya eylediği dergah-ı şerifin bu gûne varidatı olduğundan postnişini ve şeyh-i mumaileyhin mahdumu olup bu kerre Dersaadet’e gelen Şeyh Seyyid Zeynelabidin Efendi tarafından muhtac-ı tamir bulunan dergah-ı şerif-i mezburun ihyası emrinde vuku bulacak müracaatın ... lüzumunu mutazammın Aydın vilayet-i celilesinden mebus tahrirat leffen irsal kılınmış olmağla mealine nazaran iktiza-i hâlin icra olunmasına himem-i aliyye-i asafaneleri derkar buyurulmak babında. 20 Kanunisani 1307 tarihli
Moralı Mustafa efendinin mahdumu(oğlu) Şeyh Seyyid Zeynelabidin efendi tamir dilekçesi
Şimdi gelelim, dergaha.
Dergah, bir kiliseye yakındır (yazar, burada olan ve günümüze dek ulaşabilen Meryeme - Meryem ana - adanmış kuyuyu ziyaret eden ve orayı da anlatan kişidir. Dergahın yerini tarif ederken söz ettiği kilise, burada olan Aya Yani kilisesidir). Dergahta pazar geceleri namaz (zikir) olmakta ve bu ibadetin dışında dergah şeyhi Seyyid Mustafa dergahın selamlık bölümünde oturmaktadır. Gezgin de işte burada, Seyyid Mustafa ile gündüz vakti görüşmüştür.
Çizimde bulanan batı işareti, misafir kabul edilen odanın penceresinden Sancakkale'nin görülmesi nedeni ile tanımlanmıştır.
Bina, çevresinde olan binalar gibi dıştan bir özellik göstermez. Gezgin, Zikir yapılan pazar günleri hep açık olan kapıdan girince küçük bir bölmeye girer.
Duvarlarda ashabı-kehf ile köpek ve dini büyüklerin tasvirleri ile, Hz. Muhammed' in devesi, koçu kurban eden İbrahim peygamberin in tasvirlerini görür. Bu giriş yerin önünde yerde biraz yüksek olan bir platform vardır. Müslümanlar burada ayakkabılarını çıkarır ve platformun sağında yer alan kapıdan geçerek ibadethane bölümüne geçilir. Sol tarafta küçük bir bahçe ve bahçenin ileri tarafında şeyhin eşinin de oturduğu konutları vardır. Gezgin, tekkenin avlusundan geçip, sokağa çıkarken Şeyhin eşini de görür.
Çizimde bulanan batı işareti, misafir kabul edilen odanın penceresinden Sancakkale'nin görülmesi nedeni ile tanımlanmıştır.
Bina, çevresinde olan binalar gibi dıştan bir özellik göstermez. Gezgin, Zikir yapılan pazar günleri hep açık olan kapıdan girince küçük bir bölmeye girer.
Şeyhin kabul odası avlunun sağ köşesindedir. Merdiven ile çıkılır. Çıkılınca sağ tarafta bulunan kapıdan bir odaya girer. Şeyh, kapının yanında oturmaktadır. Şeyh Seyyid Mustafadır. Atina da eğitim görmüştür. 40 yaşlarında çok yakışıklıdır. Dalgın ve düşüncelidir, büyüleyicidir. Üzerinde geniş bir giyim vardır, sakallıdır. Yeşil türbanının arasından siyah saçları görülmektedir. Ayağa kalkar ve gezgini sağ tarafına oturtur.. Tam karşılarında olan pencereden sancak kalesi ve denizde ki vapurları görür. Derviş çubuk içmektedir. Duvarlarda enlemesine olarak teneke destek ile duvarlara tutturulmuş çubuklar, bazı hayvan resimleri vardır. Resimlerden bir tanesi aslandır. Ortada mangal vardır. Çubuk ateşi buradan tazelenir. Kahve ve çubuk ikram ederler.
Şeyh, arkasından müritleri ve gezgin aşağı inerler. Dergah kapısına gelirler. Gezgin ayakkabılarını çıkarmak ister, gerek olmadığı söylenir. Bir galeriye girerler. Karşısında örgülü çitler arkasında sürmeli gözlü beyaz kıyafetler içinde güzeller görür . Galerinin her iki tarafı tüm yapının 3/ 4 üdür. Bu galeri önden erkeklere ait bir bölüme açılır (çizimde a). Bu galerinin daha alt kısmında ( ötesinde), demir parmaklıklar ile ayrılmış, zeminden yaklaşık 60 cm kadar yüksekte olan ikinci bir galeri vardır. Burası dergaha kabul seremonilerinin yapıldığı yerdir (ceremonies of order). ( çizimde b)
Mihrap kapının karşısına denk düşer. Mihrabın sol tarafında , iç içe geçmiş 4 adet farklı renklerden oluşmuş ipek bir sancak vardır ve üstünde altın bir el vardır(alem). Mihrabın sağ tarafında da ayni yapıda ikinci bir sancak vardır. İlk sancaktan tek farkı, renkli karelerin yerleşmeleri ve sancağın alemidir. Burada ki alem , altından el değil, altın bir işleme - yapıdır.
Şeyh, arkasından müritleri ve gezgin aşağı inerler. Dergah kapısına gelirler. Gezgin ayakkabılarını çıkarmak ister, gerek olmadığı söylenir. Bir galeriye girerler. Karşısında örgülü çitler arkasında sürmeli gözlü beyaz kıyafetler içinde güzeller görür . Galerinin her iki tarafı tüm yapının 3/ 4 üdür. Bu galeri önden erkeklere ait bir bölüme açılır (çizimde a). Bu galerinin daha alt kısmında ( ötesinde), demir parmaklıklar ile ayrılmış, zeminden yaklaşık 60 cm kadar yüksekte olan ikinci bir galeri vardır. Burası dergaha kabul seremonilerinin yapıldığı yerdir (ceremonies of order). ( çizimde b)
Mihrap kapının karşısına denk düşer. Mihrabın sol tarafında , iç içe geçmiş 4 adet farklı renklerden oluşmuş ipek bir sancak vardır ve üstünde altın bir el vardır(alem). Mihrabın sağ tarafında da ayni yapıda ikinci bir sancak vardır. İlk sancaktan tek farkı, renkli karelerin yerleşmeleri ve sancağın alemidir. Burada ki alem , altından el değil, altın bir işleme - yapıdır.
Derviş, bu iki sancak arasında ve yüzü mihraba dönük olarak ayakta durmaktadır. Zikir böyle başlamaktadır. Şeyh alçak ses ile dua okumakta ve elinde, Mekke civarından gelmiş olan 99 luk tespihi çekmektedir. Allah adı, Kuranda 99 kez geçtiği için 99 luk tespih çekilmektedir. Kuran okunmamaktadır. Tekkeye giren dervişler dışarıda giydikleri üst giysilerini çıkarır, başlarında ya bere vardır ve ya kafaları tıraşlı durumda dır. Şeyhin etrafında yarım daire şeklinde yer alırlar. Dervişlerin özel bir kıyafetleri yoktur. Nizami-cedid askerleri ve her sınıftan insanlar vardır.
Mihrabın önünde halı ve bir pösteki vardır. Şeyh başlangıç dualarından sonra dervişlere döner ve bunların üzerine bağdaş kurarak oturur. Önünde tütsü yanmaktadır. Zikir' e katılacak olanlar dervişlerin yanında yer almadan önce şeyhin elini öper, Bir kaç diz kırma ve secdeye vardıktan sonra, baş ve gövdelerini önce mihraba, sonra sağ da bulunan sancağa, sonra solda bulunan sancağa ve en sonunda da tekrar mihraba doğru eğerler. Bu işlemler sırasında şeyh dua etmektedir. Bu esnada topluluktan derin, düzenli ve içten bir şekilde " Allah ", "Muhammed " ve dini büyüklerin adları söylenmektedir.
Gezgin, zikri sonuna kadar izler.
Burası günümüzde var mı bilmiyorum. Halen var olan Emir Sultan hazire ve dergahı (İzmir), Evliya Çelebi tarafından ziyaret edildiğinde, içinde türbeden söz etmektedir. Gezgin böyle bir not düşmemiştir. Gezginin söz ettiği dergah, farklı bir Rifai dergahı olmalı.
Gezgin, zikri sonuna kadar izler.
Burası günümüzde var mı bilmiyorum. Halen var olan Emir Sultan hazire ve dergahı (İzmir), Evliya Çelebi tarafından ziyaret edildiğinde, içinde türbeden söz etmektedir. Gezgin böyle bir not düşmemiştir. Gezginin söz ettiği dergah, farklı bir Rifai dergahı olmalı.
William Knight. 1839. Oriental outlines; or A rambler's collections of a tour in Turkey, Greece and Tuscany.
Osman Koçanaoğulları