17 Aralık 2018 Pazartesi

Hacı bey ( Hadji bey ), İZMİR

Hacı bey ( Hadji bey ), İZMİR


© Copyright  Copyright dosyasını okumak  için burayı tıklayınız



Hacı bey bir farklı efsane. 1820 lerde İzmir' e gelen gezginlerin kitaplarında anlattığı, müzelerde sergilenen tablolara konu olmuş biri. O yılar da İzmir polis şefi. Kendine has özellikleri var. Muhtemelen  Hasan paşanın İzmir mülki amiridir. O yıllarda İzmir Manisa vilayetine bağlıdır. Hasan paşanın İzmir'e gelişi 1821 yılıdır. Hacı beyin sahneye çıkışı 1821 veya 1822 olmalıdır. Ne zaman vefat ettiğini bilmiyoruz ama, öldükten sonra yerine oğlu geçmiştir.
Devamlı olarak at üzerinde gezen ve yaya olarak nadiren görülen, geniş omuzlu, enine genişlemiş bir kişi. Eni, boyundan ölçü olarak daha fazladır. Bu neden ile atı üzerinde iken haşmetli görülür.



Ressam Henry Schreirer Stellwagen

https://www.liveauctioneers.com/item/9778264_51a-henry-schreiner-stellwagen-american-1825-1865








Bindiği at çok süslü. Elinde devamlı olarak, ucunun bir tarafında balta diğer tarafında da gürz olan bir silah taşıyor. Bu silahın adı Hatchet (Haşet) olduğundan kimi İngilizler tarafından Hatchet bey olarak adlandırılır. 




Tabloda, at üzerinde olan kişi Hacı beydir. Arkasında bulunan 9 kişi, Hacı beyin görevlileridir ve Zeybek olarak tanımlanmıştır. Bu tablo, Alexandre Gabriel Decamps tarafından 1828 yılında yapılmıştır ve " Hadji bey " adı ile de bilinmektedir. Ressam o yıllarda Osmanlı gezisine çıkmış.

Emrinde 200 adam vardır. Bunlar yalın ayak dolaşan kişilerdir . Türk ve Arnavutlardan oluşmuş gruptur. İçlerinde az da olsa diğer ulus insanları vardır.
Bir giysiyi, bir günden fazla giymez. Bazan, eski Türk, bazen Memlük bazen de Arnavut giysileri  içinde görülür. 
Görev esnasında, sıradan Türkçe bir şarkı mırıldanır.
Çok ciddi biridir, kendisini yüzlerce defa görmüş olan bir gezgin, onun hiç bir zaman gülümser halini görmediğini belirtmektedir.
Parayı çok sever, rüşvet aldığı bilinir. Frenk dükkanlarından alış veriş yapar ama hiç para ödemez.
İşine çok bağlıdır, vakurdur, ciddidir. Hiç bir işten kaçmaz. Bir görevden diğerine, bir oraya bir boraya gider. Bu nedenle de Osmanlı yönetimi tarafından çok tutulur. Çok zekidir, karar verme yetisi çok fazladır.Zaman zaman söyledikleri içerisinde nükte içeren bölümler vardır.
Zaman zaman çok kibar olur. Frank ve Rum bayanları takdir de eder. Anlamadığı nokta, bu yabancı bayanların, balolarda eşleri dışında ki erkekler ile, yüzleri açık bir şekilde dans ederken, kocalarının ne düşündüğüdür.Bir bayan ile at gezisine çıkan bir gezgin başlarından geçen bir olayı anlatır ve Hacı beyin nazikliğini vurgular. Bu at gezisi Frank sokağından başlar, Rue de Roses ile devam eder iken, karşıdan Hacı bey ve adamlarını görürler. Gerisin geriye Frank sokağına geri dönmek istenir iken, Hacı bey, onlara yol verir  ve geçmelerini ister. 

YENİ BİLGİ EKLENTİSİ:

Kendisi bir dönmedir ( dinden dönen- Renegade. Sonradan Müslüman olmuştur ). Ermeni din adamları topluluklarında zamanında berberlik yapmıştır ( kendisi muhtemelen Ermeni kökenlidir). İzmir yangınları ile ünlü bir şehirdir. Gece çıkan bir yangın sırasında, Hacı bey, etrafında adamları ve ek olarak ta falakacıları ile birlikte ortaya çıkar. Önünde havaya bir kaç el ateş edilir, adamlarını yangın olan yerlere ve çevreye, halkı yangın konusunda uyarmak için gönderir. Falakacılar, yangın sırasında yağma yapabilecek bir kaç Rum, Maltalı ve Slovenyalı gibi kişilere dayak atmak için bulunurlar.
Sahilde Frank gazinosunun olduğu yerde bulunan kayıkçılar arasında popüler olmak için çabası olan biridir. Her gün buradan öğleden sonra saat 5 sularında geçer. Kayıkçılara,şarap ve rakı verir. Kayıkçılar da aslında belalı tiplerdir. Bir keresinde, istedikleri para verilmeyince Hacı bey' i atından aşağı çekerler. (3)

Yine , muhtemelen 1831  yılında İzmir de bir olay yaşanır. Bir Levanten aile yanında besleme olarak alınan bir Rum kızı, ailenin hep birlikte İstanbula taşınacağı gün, ailenin Frenk sokağında olan  evinin penceresinden kendisini kurtarmaları için kardeşlerinden ve akrabalarından yardım ister. Ev basılır ve kız, evi basanlar ile birlikte Frenk sokağı üzerinde olan kiliseye sığınır. Hacı bey kiliseye gider, kendisini bekleyen azgın Rumlara rağmen kızı ve baskını yapanları oradan alır, Mütesellim teslim eder. Mütesellim Tahir beydir. Mütesellim  Hüseyin bey'in babasıdır. Tahir bey, mahkemeyi kurdurur. Sonuçta; kız Levanten aileye verilir, baskını yapanlar hapsedilir. Kilisenin bağlı olduğu başpiskoposluğa 50.000 kuruş ceza keser. Bu para, o dönemde sıkıntılı olan ekonomiye önemli katkıda bulunur. Kızın adı Katinka dır.

Hacı bey ölür. Yerine, alışılmadık bir şekilde oğlu geçer. Oğluda kendisi gibi, yabancılara karşı çok iyi davranır(4), 1856 yılında öldüğü bilinir (4)


1-  Mac Farlane. ESQ. Costantinople.1828. Sayfa 248
2- E. W. Allen . New monthly magazine. 1831. sayfa 242
3- Oriental outlines or Rambler's Recollections of a tour in Turkey, Greece, and Tuscany. 1838. By William Knight. sayfa  276-277
4- - Patmos and seven churches of Asia. Josiah Brewer, John Warner Barber. 1856. Sayfa 90 dip not.



Osman Koçanaoğulları

Aralık 2018