18 Aralık 2018 Salı

Kutsanmış ya da Adanmış Kuyu - İzmir

Kutsanmış ya da Adanmış Kuyu - İzmir

© Copyright  Copyright dosyasını okumak  için burayı tıklayınız



1800 li yıllarda İzmir'e gelen bir gezgin Buradan söz eder.Burası, İzmir Agora üzerinde ki bölgede bulunmaktadır.Yeni doğan çocuklarını besleyecek kadar sütü olmayan bir çok Rum kadın, pazar günleri buraya gelirlermiş. Bu kuyuda ki suyu içtiklerinde, yeni doğan çocukları besleyecek olan anne sütü olmayan kadınlarda, süt oluşumunu geliştirdiğine inanılırmış. süt olmamasının düzeleceğine inanırlarmış.
 Şimdi gelelim gezgin' in anlattıklarına. Yazı gezginin ağzından anlatılmaktadır.

Burası, etrafı duvarla çevrili bir bahçedir. İçeri girerken, kapıda bulunan yaşlı kadına 5 kuruş (piastre) verir, kadında onlara bir mum verir. Gezgin'e, bu yer altında olan yapılar içinde, Rum din adamlarının belirttiği üzere  tehlike olduğunu söylendiğini ve bu tehlikenin de  yılanlar olduğunu söylenir. . Gezgine yılanlardan korumak için, bir Müslüman şeyh tarafından, yemesi için bir kaç tane tohum verir. Bu tohumların, onu koruyacağını söylenir.


Aşağıda bulunan çizim, William Knight' ın burayı anlattığı yazısı temel olarak çizildi. Burayı, söz ettiğim gezgin anlatmış. (A ) noktası, gezgin' in 15 adet basamaklı merdivenlerden inip bir kaç adım attıktan sonra içine girdiği taştan duvarlı galeridir. ( İlk fotoğraf) Ok yönü, gezginin izlediği rotayı göstermektedir. İlk girdiği Altar bölümünde ( İkinci fotoğraf ), duvarda Bakire Meryemin ikonası vardır.


Son olarak girdiği küçük odadan sonrasına( B ) geçmemiştir. Bunu nedeni, yardımcısının fiziksel olarak tükenmesi ve ellerinde bulunan lambanın sönmeye başlaması ve ortamın çok sıcak olmasıdır. Bu durum muhtemelen oksijen yetersizliğine bağlıdır. Geri dönerler. Bu odaya varıncaya kadar dar koridorlardan (galerilerden) geçerler, ve süre olarak ta 10 dakika geçmiştir.



İçeri ( A   noktası ) 15 basamak inerek girer. ( daha sonra gittiği yönleri anlatır ). Kubbeli yollardan geçer. Karşısına, küçük bir mihrap (altar) çıkar. Üzerinde, basit bir şekilde yapılmış, alelade bir Bakire Meryem ( Meryem ana ) resmi vardır. Papaz, bu resmin, 700 yıl öce burada, bu mihrapta bulunduğunu söyler.  Gezgin kabullenir ama, bu resmin görüntüsü  nedeni ile  buna pek te inanmaz. Resim çok basit ve alelade dir. Gezgin' e göre, orijinal olan çalınmış ve tekrarlanarak yapılmıştır. 

Mihraptan (altar)  ilerleyince, kubbesi daha dar olan bir yerde su akımını görürler. Buraya varıncaya kadar, duvarlardan düşen molozlar ile yürümenin güç olduğunu anlatır. 
Çaba gösterirler ilerlerler ve bir boşluğa-odaya girerler. Burası ile mihraba arasındaki yolculuğu 10 dakika sürmüştür.  Kendisine eşlik eden kişi burada bitkin hale gelir elinde bulunan fener sönmeye başlar. İçerisi sıcak ve nemlidir. Bunun üzerine geri dönerler. Gezgine göre, bu kanal Kadifekale altına kadar gitmektedir. Şehirde bunun gibi bir çok yerin olabileceğine dair söylentilerin olduğunu yazar. Halk arasında burada hazine bulunduğu söylentilerinin olduğunu ancak bunların sadece söylenti olduğunu ve burasının bir su kanalı olduğunu da not eder. Tüm bu yolculuğu 15 dakika kadar sürmüştür.
Şeyh' in söylediği yılanlar ile hiç karşılaşmaz. 
Ermeni bölgesinde ve St. peter kalesinin olduğu yerlerde de buna benzer bir kaç kanalın olduğunu da belirtir.altına kadar uzandığını yazar.

Aşağıda ki fotoğraf, gezginin söz ettiği mihrap ( ya da sunak) ve üzerinde Meryem ana resminin olduğu yeri göstermektedir (Orhan Beşikçi ve Atilla Özdemir). Bakire Meryem resmi, gezgin'in anlattıklarına göre üçgen görünümlü boşluktadır. 




Orhan Beşikçi bey ve fotoğraf sanatçısı Atilla Özdemir bey burayı gezmiş ve bilgi ve fotoğrafları paylaşmışlardır.


Yazının kaynakları:

3- Oriental outlines or Rambler's Recollections of a tour in Turkey, Greece, and Tuscany. 1838. By William Knight. sayfa  276-277. Bölüm 23

1- Orhan Beşikçi. Seyyahların izinde.- Sütveren dede. 
http://www.kentyasam.com/seyyahlarin-izinde-sutveren-dede-efsanesi-yhbrdty-2560.html


Osman Koçanaoğulları