9 Ocak 2019 Çarşamba

Kırım harbi sırasında İzmir İngiliz asker hastanesi

Kırım harbi sırasında İzmir İngiliz asker hastanesi




Telif hakları vardırCOPYRIGHT dosyasını okuyunuz.......



Bu yazılanlar, 1853-1856 yılları arasında ki Kırım harbi 
sırasında, İzmir İngiliz hastanesine gelen bir grup hemşireden bir tanesinin notlarına ve mektuplarına dayanmaktadır. Bu hemşire hanımın ismi kitapta geçmemektedir. Diğer hemşire hanımlarında isimleri tam olarak verilmemektedir. Bunun nedeni, o yıllarda İngiliz toplumunun kutsal bir meslek olan " hemşireliğe " karşı olan çok yanlış düşünceleridir.
Notlar 1856 yılında kitap olarak yayınlanmıştır.  ( ISMEER, OR ' SMYRNA AND ITS BRITISH HOSPITAL IN 1855. BY- A LADY. ). Yazı,  bu hemşirenin notları temel alınarak alınmış, konu ile ilgili bilimsel yayınlarda gözden geçirilerek hazırlanmıştır.


Mektup ve notlardan sadece hastane değil, o yılların İzmir' i ve sosyal yaşantısı ayrıntılı bir şekilde anlatılmaktadır.


Kırım savaşı sırasında İngiliz asker hastanesi olarak kullanılan Sarı kışla


Kırım harbi sırasında, yaralanan veya hastalanan askerler için hastane ihtiyacı doğmuş, İstanbul' da, en büyüğü Selimiye kışlası içindeki hastane olmak üzere İngiliz hastaneleri açılmış, daha sonra Çanakkale'de bir tane açılmış, daha sonra da İzmir'de açılmıştır. Çanakkale (Abidos burnu civarında Erenköy- Renkoi) de hastaneler göreve başlamıştır.

İzmir'de açılan İngiliz hastanesinin yeri, günümüzde olmayan Sarı kışladır. Burası, kabaca günümüz Konak Atatürk meydanının önünden denize kadar olan bölüm olarak tanımlanabilir. Her ne kadar, yazar, üç katlı kırmızı bir binadan söz ediyorsa da, Sarı kışla adını vermeden Sarı kışlayı tarif etmektedir. Muhtemelen, yazar yanlış hatırlamaktadır. Askeri kışla olarak Osmanlılar tarafından kullanılan bu bina boşaltılmış ve burada 1855 tarihinde İngiliz hastanesi çalışmaya başlamıştır. Buraya gelen ilk doktor olan Doktor Spencer Wells in İzmir'e geliş tarihi olan  Mart 1855 tarihini, hastanenin başlangıcı olarak kabul edebiliriz. Yine Mart ayında, hemşirelerin büyük bir bölümü de İzmir'e gelmiştir. Daha sonra gelen doktorlar ile kadrosu genişlemiştir. Çalışan doktorlar, askeri doktor olmayıp sivil doktorlardır. Bir adet te İzmir' de yaşayan bir İngiliz doktor ekibe katılmıştır. Hasta bakıcılar Türklerde ve Rumlardan oluşmuştur. Evleri İzmir'de olan hasta bakıcılar, mesai sonrası evlerine giderken, evleri olmayanlar günümüz Konak Diş hastanesi olan Gurebai-Müslümin hastanesine yerleştirilmiştir.
Hemşire hanımın notlarından öğrendiğimize göre, hastaneye 5 dakikalık mesafede (muhtemelen Frenk sokağında) bulunan bir evde bütün hemşirelerin birlikte kaldıklarını öğreniyoruz.

Hastane aslında, iyileşme sürecinde olan hastalar için kullanılan ve cerrahi girişimin yapılmadığı bir hastane konumundadır. Bu neden ile de açılıp-açılmaması ve kapatılıp-kapatılmaması epey tartışılmış. Ateşli ve bulaşıcı hastalar için Mithat paşa sanat okulunun yakınlarında bir bina (karantina binası) kullanılmıştır. 

Bitişiğinde bir mezar alanı da vardır. Buraya vefat eden kişiler ve Kırım savaşı sonucu yaralanıp burada tedavi edilirken vefat eden askerler defin edilmişler. Bu alan daha sonra, hastane yapılması için, İngiliz hükumeti tarafından bağışlanmış ve buraya gurebai müslümin hastanesi inşa edilmiştir.
Hastane 3 katlıdır. Cerrahlar, hemşireler ve hasta bakıcıların olduğu bir yerdir. Bina aslında biraz haraptır.
3 giriş kapısı vardır. Ana giriş kapısı deniz tarafında, diğer iki kapı yan taraftadır.
Her kat' ta koridorlar bulunmaktadır. Hasta odalarının kapı kısımları bu koridorlara açılmakta, odaların arka taraflarında da dışarıya bakan pencereler vardır. Birinci kat (zemin katı) hariç, diğer iki katta koridorlara açılan odaların kapıları vardır ama kapı ve kapı çerçeve uyumsuzluğu nedeni ile kapanmaz. Zemin kat  odalarının kapıları yoktur.
Hastanenin önünde, balçık bir alan vardır. Burası iyileşme alanı olarak tanımlanır. Ancak, alanın balçık olması ve korunma sağlayabilecek  bir sundurma olmaması nedeni işlev görmemektedir. Burası daha sonra elden geçirilir, drenaj ile balçık alan düzeltilir, denize kadar olan boş alanda bu bölüme katılır. Sonuçta güzel bir yürüyüş yeri oluşturulur. Burada, zaman zaman hasta bakıcıların kriket maçları da yapılır. Bu alanın düzeltilmesi sadece hastalar için değil ayni zamanda, kriket oynamak için Frenk bölgesine giden ve orada sıkıntı yaşayan  hasta bakıcılar içinde çok iyi olmuştur. Hastalar da bu alanda yürüyüş yaparlar. 
Hastanenin açık olduğu dönemde (yaklaşık 8-9 Ay), toplam 1847 hasta başvurusu olmuş, bunların 1685 tanesi Kırım savaşında yaralanan ya da hastalanan askerler olmuştur. (geri kalanı her halde sivil hastalar olmalı). 154 ölüm olayı olmuştur ( muhtemelen buraya bitişik olan alana ve Bahri baba parkının Eşrefpaşa caddesine bakan kısmında olan mezarlığa defin edilmişlerdir).
Hastanenin açık olduğu dönemde, İzmir'de yaşayan bir hastane doktoru kaçırılmış ve fidye sonucu serbest kalmıştır. Bu olaydan sonra, boş vakitlerinde çevreyi gezmeye çıkan görevlilerin yanına bir koruma verilmiştir.

Yine bu hastane doktorları bir tıp-cerrahi derneği de kurmuşlar. Yaklaşık  ay kadar süre ile de bilimsel toplantılar düzenlemişler.

Konakta olan bu hastane uzun soluklu bir hastane olmamıştır. Hastane 2 Mart 1855 tarihinde çalışmasına son vermiş, binaya Kırım harbine katılan Fransız ordusunda ki İsviçre askerleri getirilmiştir. Hastanenin kapatılmasında, kıskançlık, politik ayak oyunları olduğu yazılmıştır.

1- İsmeer or Smyrna and it's British hospital.in 1855 " By A lady"
2- The Civl Hospitals in the Crimea (1855-1856) by John Shepherd FRCSEd (Liverpool).
     https://journals.sagepub.com/doi/pdf/10.1177/003591576605900314
3-  The Crimean doctors. A History of the British Medical services. Cil .
     https://onlinelibrary.wiley.com/doi/abs/10.1002/bjs.1800790438
4- The Last Romantic War – The Crimean War of 1854-1856 and The Genesis of      Contemporary Wartime Humanitarian Relief
https://www.researchgate.net/publication/271213990_The_Last_Romantic_War_-_The_Crimean_War_of_1854-1856_and_The_Genesis_of_Contemporary_Wartime_Humanitarian_Relief


Osman Koçanaoğulları
Ocak 2019