Kırım harbi sırasında İzmir İngiliz asker hastanesi
Telif hakları vardır. COPYRIGHT dosyasını okuyunuz.......
Bu
yazılanlar, 1853-1856 yılları arasında ki Kırım harbi
sırasında, İzmir İngiliz hastanesine gelen bir grup hemşireden bir tanesinin notlarına ve mektuplarına dayanmaktadır. Bu hemşire hanımın ismi kitapta geçmemektedir. Diğer hemşire hanımlarında isimleri tam olarak verilmemektedir. Bunun nedeni, o yıllarda İngiliz toplumunun kutsal bir meslek olan " hemşireliğe " karşı olan çok yanlış düşünceleridir.
sırasında, İzmir İngiliz hastanesine gelen bir grup hemşireden bir tanesinin notlarına ve mektuplarına dayanmaktadır. Bu hemşire hanımın ismi kitapta geçmemektedir. Diğer hemşire hanımlarında isimleri tam olarak verilmemektedir. Bunun nedeni, o yıllarda İngiliz toplumunun kutsal bir meslek olan " hemşireliğe " karşı olan çok yanlış düşünceleridir.
Notlar
1856 yılında kitap olarak yayınlanmıştır. ( ISMEER, OR '
SMYRNA AND ITS BRITISH HOSPITAL IN 1855. BY- A LADY. ). Yazı,
bu hemşirenin notları temel alınarak alınmış, konu ile ilgili bilimsel
yayınlarda gözden geçirilerek hazırlanmıştır.
Mektup
ve notlardan sadece hastane değil, o yılların İzmir' i ve sosyal yaşantısı
ayrıntılı bir şekilde anlatılmaktadır.
Kırım
harbi sırasında, yaralanan veya hastalanan askerler için hastane ihtiyacı
doğmuş, İstanbul' da, en büyüğü Selimiye kışlası içindeki hastane
olmak üzere İngiliz hastaneleri açılmış, daha sonra Çanakkale'de bir
tane açılmış, daha sonra da İzmir'de açılmıştır. Çanakkale (Abidos
burnu civarında Erenköy- Renkoi) de hastaneler göreve başlamıştır.
İzmir'de
açılan İngiliz hastanesinin yeri, günümüzde olmayan Sarı kışladır.
Burası, kabaca günümüz Konak Atatürk meydanının önünden denize kadar
olan bölüm olarak tanımlanabilir. Her ne kadar, yazar, üç katlı kırmızı
bir binadan söz ediyorsa da, Sarı kışla adını vermeden Sarı kışlayı
tarif etmektedir. Muhtemelen, yazar yanlış hatırlamaktadır. Askeri kışla
olarak Osmanlılar tarafından kullanılan bu bina boşaltılmış ve burada
1855 tarihinde İngiliz hastanesi çalışmaya başlamıştır. Buraya gelen
ilk doktor olan Doktor Spencer Wells in İzmir'e geliş tarihi olan Mart
1855 tarihini, hastanenin başlangıcı olarak kabul edebiliriz. Yine Mart ayında,
hemşirelerin büyük bir bölümü de İzmir'e gelmiştir. Daha sonra gelen
doktorlar ile kadrosu genişlemiştir. Çalışan doktorlar, askeri doktor
olmayıp sivil doktorlardır. Bir adet te İzmir' de yaşayan bir İngiliz
doktor ekibe katılmıştır. Hasta bakıcılar Türklerde ve Rumlardan oluşmuştur.
Evleri İzmir'de olan hasta bakıcılar, mesai sonrası evlerine giderken,
evleri olmayanlar günümüz Konak Diş hastanesi olan Gurebai-Müslümin
hastanesine yerleştirilmiştir.
Hemşire
hanımın notlarından öğrendiğimize göre, hastaneye 5 dakikalık mesafede
(muhtemelen Frenk sokağında) bulunan bir evde bütün hemşirelerin birlikte
kaldıklarını öğreniyoruz.
Hastane aslında, iyileşme sürecinde olan hastalar için kullanılan ve cerrahi girişimin yapılmadığı bir hastane konumundadır. Bu neden ile de açılıp-açılmaması ve kapatılıp-kapatılmaması epey tartışılmış. Ateşli ve bulaşıcı hastalar için Mithat paşa sanat okulunun yakınlarında bir bina (karantina binası) kullanılmıştır.
Bitişiğinde
bir mezar alanı da vardır. Buraya vefat eden kişiler ve Kırım savaşı
sonucu yaralanıp burada tedavi edilirken vefat eden askerler defin edilmişler. Bu alan daha sonra, hastane yapılması için, İngiliz hükumeti tarafından bağışlanmış ve buraya gurebai müslümin hastanesi inşa edilmiştir.
Hastane
3 katlıdır. Cerrahlar, hemşireler ve hasta bakıcıların olduğu bir
yerdir. Bina aslında biraz haraptır.
3
giriş kapısı vardır. Ana giriş kapısı deniz tarafında, diğer iki
kapı yan taraftadır.
Her
kat' ta koridorlar bulunmaktadır. Hasta odalarının kapı kısımları bu
koridorlara açılmakta, odaların arka taraflarında da dışarıya bakan
pencereler vardır. Birinci kat (zemin katı) hariç, diğer iki katta
koridorlara açılan odaların kapıları vardır ama kapı ve kapı çerçeve
uyumsuzluğu nedeni ile kapanmaz. Zemin kat odalarının kapıları
yoktur.
Hastanenin
önünde, balçık bir alan vardır. Burası iyileşme alanı olarak tanımlanır.
Ancak, alanın balçık olması ve korunma sağlayabilecek bir
sundurma olmaması nedeni işlev görmemektedir. Burası daha sonra elden geçirilir,
drenaj ile balçık alan düzeltilir, denize kadar olan boş alanda bu bölüme
katılır. Sonuçta güzel bir yürüyüş yeri oluşturulur. Burada, zaman
zaman hasta bakıcıların kriket maçları da yapılır. Bu alanın düzeltilmesi
sadece hastalar için değil ayni zamanda, kriket oynamak için Frenk bölgesine
giden ve orada sıkıntı yaşayan hasta bakıcılar içinde çok iyi
olmuştur. Hastalar da bu alanda yürüyüş yaparlar.
Hastanenin
açık olduğu dönemde (yaklaşık 8-9 Ay), toplam 1847 hasta başvurusu
olmuş, bunların 1685 tanesi Kırım savaşında yaralanan ya da hastalanan
askerler olmuştur. (geri kalanı her halde sivil hastalar olmalı). 154 ölüm
olayı olmuştur ( muhtemelen buraya bitişik olan alana ve Bahri baba parkının
Eşrefpaşa caddesine bakan kısmında olan mezarlığa defin edilmişlerdir).
Hastanenin
açık olduğu dönemde, İzmir'de yaşayan bir hastane doktoru kaçırılmış
ve fidye sonucu serbest kalmıştır. Bu olaydan sonra, boş vakitlerinde çevreyi
gezmeye çıkan görevlilerin yanına bir koruma verilmiştir.
Yine bu hastane doktorları bir tıp-cerrahi derneği de kurmuşlar. Yaklaşık ay kadar süre ile de bilimsel toplantılar düzenlemişler.
Yine bu hastane doktorları bir tıp-cerrahi derneği de kurmuşlar. Yaklaşık ay kadar süre ile de bilimsel toplantılar düzenlemişler.
Konakta olan bu hastane uzun soluklu bir hastane olmamıştır. Hastane 2 Mart
1855 tarihinde çalışmasına son vermiş, binaya Kırım harbine katılan
Fransız ordusunda ki İsviçre askerleri getirilmiştir. Hastanenin kapatılmasında,
kıskançlık, politik ayak oyunları olduğu yazılmıştır.
1-
İsmeer or Smyrna and it's British hospital.in 1855 " By A lady"
2- The Civl Hospitals in the Crimea (1855-1856) by John Shepherd FRCSEd (Liverpool).
2- The Civl Hospitals in the Crimea (1855-1856) by John Shepherd FRCSEd (Liverpool).
https://journals.sagepub.com/doi/pdf/10.1177/003591576605900314
3-
The Crimean doctors. A History of the British Medical services. Cil .
https://onlinelibrary.wiley.com/doi/abs/10.1002/bjs.1800790438
4- The
Last Romantic War – The Crimean War of 1854-1856 and The Genesis of
Contemporary Wartime Humanitarian Relief
https://www.researchgate.net/publication/271213990_The_Last_Romantic_War_-_The_Crimean_War_of_1854-1856_and_The_Genesis_of_Contemporary_Wartime_Humanitarian_Relief
Osman Koçanaoğulları
Ocak 2019