Burası Basmane-tilkilik te Osman zade yokuşunun başında yer alır. Hatuniye camisinin bulunduğu meydandadır.
1814 yılında Osmanzade Seyit İbrahim efendi tarafından yaptırılmıştır. Aşağıdaki
fotoğrafta iki pencere arasında görülen mermer sütün, ekseni etrafında
dönmektedir. " Dönertaş " isminin kaynağı bu dönen taştır.Mermer
işlemeleri göz alıcıdır.
Fotoğraf 1
Fotoğraf 2

En önemli ritüel, su içilen bardakların yıkanması idi. Bu işi, o gün ben yaptım. Resimde ki gibi bir tas vardır.
Tasın ortasında da bir fıskiye bulunur. Tasın etrafında bulunan delikler, yıkana işlemi sonucu kullanılan suyun tahliyesi içindir. Tas, aşağıda görülen mermer tezgah üzerinde bulunan çukur içinde bulunur. Tasın fıskiyesine gelen temiz su borusu da bu çukur içindedir.
Gelelim yıkama faslına. Önce oturduğunuz zaman tüm gövdenizi be bacaklarınızı örtecek şekilde muşambadan yapılmış ve bir boyu askısı ile boynunuza geçirilen ve belden bağlanan önlüğü giyersiniz. Bardağı ters olarak ortadaki fiskiyenın olduğu yere geçirirsiniz. Tası, bardak ile aşağı doğru ittiğinizde, fıskiyeden su fışkırır, bardak böyle yıkanırdı. Yıkama suyu da, deliklerden yıkama suyu da deliklerden boşalır ve mermer tezgah altında ki boru ile kanalizasyona giderdi. ve Bardağı yukarı aldığınızda da su kesilirdi. Böylelikle yıkama sonlanırdı. Aklınıza sabun ile yıkanmaz mı idi sorusu gelebilir. Hayır efendim, sabuna deterjana gerek olmazdı. Hiç kimsenin ağzında-dudaklarında yağ kalıntısı olmazdı, O dönemlerde, sokakta kimse bir şeyler yemez-içmez idi. Buna çocuklarda dahildi. O dönemler, bizim göreneğimiz bu idi. Şimdilerde pek olmayan bir durum. Sokakta bir şey yemek ve içmek hem ayıp hem de günah idi. Sizlere garip gelecek ama, ben hala bu etki altındayım,
Gelelim yıkama faslına. Önce oturduğunuz zaman tüm gövdenizi be bacaklarınızı örtecek şekilde muşambadan yapılmış ve bir boyu askısı ile boynunuza geçirilen ve belden bağlanan önlüğü giyersiniz. Bardağı ters olarak ortadaki fiskiyenın olduğu yere geçirirsiniz. Tası, bardak ile aşağı doğru ittiğinizde, fıskiyeden su fışkırır, bardak böyle yıkanırdı. Yıkama suyu da, deliklerden yıkama suyu da deliklerden boşalır ve mermer tezgah altında ki boru ile kanalizasyona giderdi. ve Bardağı yukarı aldığınızda da su kesilirdi. Böylelikle yıkama sonlanırdı. Aklınıza sabun ile yıkanmaz mı idi sorusu gelebilir. Hayır efendim, sabuna deterjana gerek olmazdı. Hiç kimsenin ağzında-dudaklarında yağ kalıntısı olmazdı, O dönemlerde, sokakta kimse bir şeyler yemez-içmez idi. Buna çocuklarda dahildi. O dönemler, bizim göreneğimiz bu idi. Şimdilerde pek olmayan bir durum. Sokakta bir şey yemek ve içmek hem ayıp hem de günah idi. Sizlere garip gelecek ama, ben hala bu etki altındayım,
Yıkama işleminden sonra, musluktan soğuk su doldurulur ve geçenlere verilir idi.
Fotoğraf 1 ve 2
Kaynaklıdır
Osman Koçanaoğulları
İzmir